Adam kucağına alıp minik kedi yavrusunu
Saatlerce okşadı,öptü,şefkatle sevdi o gece
Ve ertesi sabah erken, ava gidince
Bir ceylan gördü, yavrusunun yanında önce,
Nişan alıp bastı tetiğe;
Nasıl mutlu oldu vurduğunu görünce...
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Kurgu yaşamın ta kendisiydi, örnekleri o kadar çok ki..............Kutlarım sayın Beşkese, tebrikler.+10
Şiirler vardır, içinde hayat vardır
Şiirler vardır, içinde hayal vardır
USTA KALEMİNİZİ VE YAZDIRAN YÜREĞİNİZİ KUTLUYORUM
ünal hocam hayat bu işte..farklı pencerelerden aynı güneşi görmek..aynı güneşte ne kadar ve nasıl yanmak kişilerin farklı algılarında...
kaleminizi bir kez daha kutlarım saygılarımla...ve tam puanımla...
Hiçbir güneş yakmaz bizleri
kendi kendimizi yaktığımız kadar
Hiçbir yağmur ılatamaz
Kendi kendimizi ılattığımız kadar
Her çamurun pisliği yıkanır
Yıkanmayan içimizdeki pisliktir.
Kalplerdeki karalar, yüz karasıdır
Temizlenemeyen, yıkanamayan...
Kadir Tozlu
= Çok estetik bir öte'likte...Başarılı ve donanımlı..Kutlarım.....
Teşekkürler..
Sema.
Ünal bey;
Muhteşemdi.Defalarca okudum.Gözümde canlandırdım.Yaşamın kırıntısı falan değil,yaşamın kendisiydi anlattıklarınız.Kurgu harika.Dedim ya sizin masalvari anlatımınız çok farklıi Kaleminiz çok farklı. Vurgularınız çok çok güzel.Ben bu şiirden çok etkilendim velhasıl.Sayfanızada yazacağım. ( Ant+ 10 )
Saygım ve sevgimle efendim...
kutlarım yüreginizi kaleminizi saygılarımla sevgiler
ilhamınız bol olsun şaiirim
İşte hayat bu değil mi.?
Gökyüzü aynı gökyüzü,bastığımız toprak aynı toprak ama gökyüzü ile bastığımız toprak arasında yaşayanlar hep birbirine benzese de birbirlerinden ayrı.
Çok güzeldi .Kutluyorum.Susmasın kaleminiz...
cok cok güzel bir siirdi.yüreginize saglik.tebrikler
sevgi ve selamlar efendim :)))
YAŞAM KIRINTILARI
(Sayfa:16, sıra 477)
Adam kucağına alıp minik kedi yavrusunu
Saatlerce okşadı,öptü,şefkatle sevdi o gece
Ve ertesi sabah erken, ava gidince
Bir ceylan gördü, yavrusunun yanında önce,
Nişan alıp bastı tetiğe;
Nasıl mutlu oldu vurduğunu görünce...
Bir kadın,kocasının başka kadınlara istekle baktığından yakınıyordu
Sevgilisinin garsoniyerinde
Ve bir başka adam,
Karısından şüphelendiğini anlatıyordu sekreterine, yana yakıla
Bir otel odasında, sevişmenin en ateşli yerinde...
Hep aynı yağmurdur, inanın
Nişantaşında şık bir hanımefendinin süet şosonlarını ıslatan
Ve bir başka gariban köşesinde İstanbulun
Yalınayak bir yavrunun ayaklarını sızlatan...
Plajda kumlara uzanmış bir genç kızın
İpek tenini bronzlaştıran da,
Tarlada çalışan bir başka güzel kızın
Nasırlaşmış alnını kavuran da aynı güneştir.
YEMEĞİ PİŞİREN DE, YAKAN DA AYNI ATEŞTİR...
Avcı övünür kendisiyle, hem şefkatli,hem iyi nişancıdır,
Sevgilisi kadına hak verir görünür,
Dinlemez bile aslında,konuya yabancıdır.
Sekreter, kendi durumunu düşünür, sevişir gibi yaparken
Çektiği ne utanmaz bir sancıdır.
Şık hanım kızar yağmura, süet ıslandı diye,
Plajdaki kız küser güneşe, çok yaktı, soyuldum diye.
Oysa, hepimiz bir parça buyuz işte
Yağmura kızmak niye, güneşe küsmek niye? ...
Ünal Beşkese
Hayat her birimiz icin ayri ayri anlamlar iceriyor, yollar ayni olsa da ayni yolda kimi aglarken kimi gülüyor...
Yüreginize saglik Ünal hocam sizin siirleriniz bir baska...Tebrikler...
Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta