'Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden...' (*)
Utangaç gülüşlerini topladım bir hazan bahçesinin solgun çiçeklerinden,
Kuru dallarda sallanan sararmış yapraklarda mahsun bakışlarını gördüm,
Ve bir güz gülü, bülbülün hasretinde, boynunu bükmüş....
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?