Kapalı perdeler arasından sızan bir tutam aydınlık
Lôş odamı ışıktan bir çizgiyle ikiye bölüyor.
Masamın üzerinde suyu tükenmiş eski bir vazo
Ve, içinde boynu bükük bir karanfil;
Ölüyor...
Masanın bir yanında ben ve demli çay kıvamında bir sevgi
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Anıların tablo güzelliğiyle seyri,gökkuşağı güzelliğinde,kutluyorum efendim.Saygımla
Bazen karşımızdaki insana sözlerimiz, duygularımızı anlatamıyor, ya da karşımıza bir duvar örülmüş de, sözler
ona ulaşamıyor sanırız. Aynen şairimizin dediği gibi, yağmurun kaldırım taşlarından süzülüp gitmesi gibi...
Oysa ben, taşların da, canlı-cansız her şeyin de
bir rûhu olduğuna inananlardanım. Taşı bile aşındırmaz mı damlalar? Kim bilir, belki öyle durması lazım.
Duygularını anlatamıyordur belki de... Kim bilir ne fırtınalar kopuyordur o yürekte de, gözyaşlarını içine akıtıyordur...
Görünüşe aldanmayınız. Böylesi muhteşem şiirler ve duyguların karşısında, taşın bile duyarsız kalamayacağını sanıyorum. Yüreğiniz dert görmesin efendim. Bu son derece duygulu şiiri tekrar okumak çok güzeldi. Tam puanımla kutlar, saygı ve sevgilerimle, her şey gönlünüzce olsun derim...
Gönülden kutlarım kaleminize yüreğinize sağlık
Mesut Özbek
Karanfil aşka yakışan ve sevda sizin kaleminizde can bulan..Muhteşemdi sonu bilinmesede masalın..Güçlü kaleminize sonsuz saygılarımla Kutluyorum...
bir obje ile canlanan ve anılarda kalmış ama hala izleri silinmemiş hüzün veren, depreşen bir aşk öyküsüydü.. aşk dolu kalemi ders alarak her defasında okumaktan mutluluk duyarak sizi kutluyorum...
Bir Vazo ve bir karanfil... Masada, bir odada... Ve şair bu tabloyu seyredip yıllar ötesine gidiyor... Kayboluyor yavaştan masa, vazo, karanfil ve pencereden giren ışıkla çıkıp, gidiyor....
Yağmur ve kaldırım taşları geliyor önüne.. Birbirlerine olan katlanışları, geceler boyu süren muhabbetleri düşündürüyor şairi... Ayrılmaz ikililer gibi...
Ve kopuyor orda film, 'sevdalandığı kızıl saçlı, gökkuşağı gözlü' sevgiliye doğrudur artık yolculuk... Yaşanan o müstesna anlar tekrar yaşanıyor hayalde... İçi dolu doludur artı şairin... Aşkla.....
Neden sonra kendine geldiğinde yine bakıyor vazoya... İşte şiire 'eşsiz tadı veren' o an... Hüzünlü de olsa o görüntü... 'Boynunu bükmüş, ölmüş bir karanfil...'
Aşkı gibi..........
Ne desem Ustam? Ne desem.......... Şiirdi, gecenin bu vaktinde şiir yazasım geldi... O kadar işte...
Kutlarım Değerli Abim......
bu güzel şiir sevgi ile duyguyu gönül teknesinde iyice yoğurmuş sıcak ekmek olacak bir hamur olmuş kutluyorum
Çok şık anlatımıyla ayrımını kendi koya bir şiir...Kutluyorum,saygılarımla...
Yarı karanlık loş odanın içinde kokuşan kasvetli bekleyiş
ve umutsuz bir izahın yürek fıçısında yıllanan sarhoşluğu
yine her zamanki gibi etkili dizeler okudum kaleminiz kaim ve daim olsun teşekkürler
O ışık çizgisi, loş odamı yine ikiye bölmüş
Ve masamın üzerinde susuz bir vazo
İçinde bir karanfil...Ölmüş...
üstadım karanfiller ölmesin sevdalar tükenmesin... teşekkürler yürek sesinize.....
Bu şiir ile ilgili 71 tane yorum bulunmakta