zvf- Onlar Şiiri - Ünal Beşkese

Ünal Beşkese
1008

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

zvf- Onlar

Onlar ilkbaharda yeni açmış papatyalardı,
Yeşil çimenlerin üstünde, küçük ve güler yüzlü
Ortalarında Güneş gibi parlayan bir sarı
Ve lekesizdi bembeyaz yaprakları...
Yağmurlarda ıslanır, mutlu olurlardı,
Sonra güneşte kururlar, yine mutlu olurlardı.
Onlar hiç gül olmadılar gülistanlarda,
Yakalara da takılmadılar menekşeler gibi
Hiç üzülmediler, hep yerde ayak altında kalmaktan bile
Öylece yaşadılar yeşil çimenler arasında,
Gelinciklerle el ele...

Onlar, bomboş bir yolda yürüdüler hep
Ne bir çiçek, ne bir kuş sesi
Bir ellerinde sapı kopmuş, fakat kokusu çok asil bir karanfil,
Öbür ellerinde delik bir torba dolusu umut
Ve üzerlerinde hep, kapkara, uğursuz bir bulut...
O bulut hiç yol vermedi Güneşin oklarına
Ve hiç ışık vurmadı onların başlarına, aydınlanmadılar,
Hep o koyu gölgede kaldılar...
Yolun nereye varacağını bilmiyorlardı,
“Bu yol doğrudur, yürüyün” denmişti onlara, yürüyorlardı...
Arada bir ağaç altına gizlenip sarıldılar birbirlerine,
Gencecik yüreklerinde tertemiz aşklar yaşadılar
Ya da yaşadıklarını sandılar.
Sonra yine yürüdüler, çatlamış tabanlarıyla, taşlarda sekerek
Ve o delik torbadan ümitler dökerek...

Onlar, bir meydanda toplanmışlardı; karşılıklı iki gruptular.
Aslında, hepsi onlardandı, hepsi “onlar”dı,
Birbirlerine önce yumruklarını, sonra kurşun sıkıyorlardı
Birer kitap okumuşlar, dünyayı çözdüklerini sanıyorlardı
En bilge tavırlarda aldanıyorlardı.
Bir yanda “enternasyonal”, öbür yanda “nasyonal sosyalizm”
Ve yukarıda gizlenmiş, sinsi sinsi gülüyordu onlara
“Emperyalist kapitalizm”...
Birbirine kurşun sıkıyordu, kandırılmış ve inanmış başlar,
Oysa Atatürk Anıtını yaralıyordu attıkları taşlar...
Ellerindeki sapsız karanfillerin kokuları sökülmüştü,
Delik torbalarda hiç ümit kalmamıştı, hepsi dökülmüştü...

Onlar şimdi sararıp kurumuş papatya yaprakları,
Dökülen umutlar, yeşermemiş ve yeşermeyecek tohumlar gibi
Öksüz bırakmış kıraç toprakları...
Onlar şimdi şaşkın, onlar şimdi mutsuz, onlar şimdi pişman,
Onlar, hakkını ödeyemedikleri topraklara mahcup, onlar perişan!
Dahası, onlar yeşermek için bahar da beklemiyorlar, onlar umutsuz
O ağaç diplerinden kalmış bir hatıradır şimdi tek övünçleri
Sevgilinin kokusu kurumuş dudaklarında
Susadıkça anlarız,
Aslında, “onlar” hepimiz
Ve biz,”onlar”ız...

Ünal Beşkese
Kayıt Tarihi : 26.1.2010 18:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Kimden: Gülsermiş Yollara 1 (Bayan) Kime: Grup: Yaşam pınarı Tarih: 27.1.2010 14:17 (GMT 2:00) Bu yol doğrudur, yürüyün” denmişti onlara, yürüyorlardı... Arada bir ağaç altına gizlenip sarıldılar birbirlerine, Gencecik yüreklerinde tertemiz aşklar yaşadılar Ya da yaşadıklarını sandılar. Sonra yine yürüdüler, çatlamış tabanlarıyla, taşlarda sekerek Ve o delik torbadan ümitler dökerek... evet onlar bizleriz selam olsun dost yüreğinize kutlarım kaleminiz daim olsun sevgiyle kalın emi ____________________________________________________________ Kimden: Kayhan Yalci (Bay, 48) Kime: Grup: Şafak Türküsü Tarih: 27.1.2010 13:46 (GMT 2:00) Aslında, hepsi onlardandı, hepsi “onlar”dı, Birbirlerine önce yumruklarını, sonra kurşun sıkıyorlardı Birer kitap okumuşlar, dünyayı çözdüklerini sanıyorlardı En bilge tavırlarda aldanıyorlardı. Bir yanda “enternasyonal”, öbür yanda “nasyonal sosyalizm” Ve yukarıda gizlenmiş, sinsi sinsi gülüyordu onlara “Emperyalist kapitalizm”... Harika bir siir Ünal Bey teşekkürler paylaştığınız için. Ne güzel anlatmışsınız bu ülkede çok sık yaşanan senaryoyu. Can Damar ___________________________________________________________ Kimden: Sevda Çiçeği (Bayan) Kime: old Tarih: 27.1.2010 00:06 (GMT 2:00) ''...Birbirine kurşun sıkıyordu, kandırılmış ve inanmış başlar, Oysa Atatürk Anıtını yaralıyordu attıkları taşlar... Ellerindeki sapsız karanfillerin kokuları sökülmüştü, Delik torbalarda hiç ümit kalmamıştı, hepsi dökülmüştü...'' Ne yazık ki, bir çok evladımızı birbirine düşman ettiler, kandırdılar. Hayatta gülerek, severek ve sevilerek, umutlu yaşamak varken, umutlarını kırdılar. Bir nesli, birbirine düşman ettiler. Böyle güzel şiirleri yazan yürekler ne yüce. Ne duyarlı...Sizi saygıyla kutluyor, bu muhteşem şiiri yazan elleri öpüyorum. Saygı ve sevgilerimle...Sevda Çiçeği. ____________________________________________________________ Kimden: Yüreğimdesin (Bayan) Kime: old Tarih: 26.09.2010 14.44 (GMT 2:00) 'Onlar şimdi sararıp kurumuş papatya yaprakları, Dökülen umutlar, yeşermemiş ve yeşermeyecek tohumlar gibi Öksüz bırakmış kıraç toprakları... Onlar şimdi şaşkın, onlar şimdi mutsuz, onlar şimdi pişman, Onlar, hakkını ödeyemedikleri topraklara mahcup, onlar perişan! Dahası, onlar yeşermek için bahar da beklemiyorlar, onlar umutsuz O ağaç diplerinden kalmış bir hatıradır şimdi tek övünçleri Sevgilinin kokusu kurumuş dudaklarında Susadıkça anlarız, Aslında, “onlar” hepimiz Ve biz,”onlar”ız...' Şiirlerinizi her okuduğum an bin kere daha hayran oluyorum o güzel yüreğe. İnanın ne yazsanız yaşatıyorsunuz o ânın içinde. Onlar'la onlar oluyoruz. Sevenle âşık. Hasreti de beraber çekiyoruz, kavuşmanın sevincini de. Öylesine ustalıkla ve içten yazıyorsunuz ki. Bu şiirde olduğu gibi, en güzel yaşamı hak eden tertemiz gençliğimizin, onları birbirine düşman ederek hayatlarını, geleceklerini zindan edenlerin ellerinde bir piyon olduklarını anlıyoruz. Muhterem üstadım, ayakta alkışlıyorum sizi ve o güzel, duygulu yüreğinizi. _____________________________________________________ Kimden: Canan Sarı 1 (Bayan, 56) Kime: old Tarih: 12.10.2015 21:49 (GMT +2:00) Yorum yazacağım tabiii.Burdan da ayrı yazmak istedim.Değerli şahsınıza bu güzel şiirler için teşekkür ederim.İyi ki varsınız. İyi akşamlar... ________________________________________

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Çetinkaya
    Mustafa Çetinkaya

    Nereye bakarsak bakalım her taşın altından emperyalist ülkeler çıkıyor kardeşim.Geçmiş için sosyalistler falan filan dense de günümüz için bu artık hikaye.Görüyoruz ülkemizde de ,güneyimizde de olup bitenleri...Geçmişimizi hatırlatan anlamlı bir şiir okudum.Kaleminize sağlık.Saygılar.

    Cevap Yaz
  • Halenur Kor
    Halenur Kor

    'Bir yanda “enternasyonal”, öbür yanda “nasyonal sosyalizm”
    Ve yukarıda gizlenmiş, sinsi sinsi gülüyordu onlara
    “Emperyalist kapitalizm”... '

    İnanın gözlerim dolarak okudum bu şiiri şimdi tekrar... Yazık değil mi o körpecik fidanlara? O tertemiz, tazecik çiçekler çiğnenmemeli, soldurulmamalı... İnsan kahroluyor...

    'Onlar şimdi sararıp kurumuş papatya yaprakları,
    Dökülen umutlar, yeşermemiş ve yeşermeyecek tohumlar gibi
    Öksüz bırakmış kıraç toprakları...
    Onlar şimdi şaşkın, onlar şimdi mutsuz, onlar şimdi pişman,
    Onlar, hakkını ödeyemedikleri topraklara mahcup, onlar perişan!
    Dahası, onlar yeşermek için bahar da beklemiyorlar, onlar umutsuz
    O ağaç diplerinden kalmış bir hatıradır şimdi tek övünçleri
    Sevgilinin kokusu kurumuş dudaklarında
    Susadıkça anlarız,
    Aslında, “onlar” hepimiz
    Ve biz,”onlar”ız...'

    Yüreğimizde hissettik, hissediyoruz... Başım eğik, gözlerim dolu... Dilerim bundan sonra her şey güzel olur... Kaleminiz, yüreğiniz var olsun efendim... Selam, sevgi saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Bülent Arkan
    Bülent Arkan

    Onlar ilkbaharda yeni açmış papatyalardı,
    Yeşil çimenlerin üstünde, küçük ve güler yüzlü
    Ortalarında Güneş gibi parlayan bir sarı
    Ve lekesizdi bembeyaz yaprakları...
    Yağmurlarda ıslanır, mutlu olurlardı,
    Sonra güneşte kururlar, yine mutlu olurlardı.
    Onlar hiç gül olmadılar gülistanlarda,
    Yakalara da takılmadılar menekşeler gibi
    Hiç üzülmediler, hep yerde ayak altında kalmaktan bile
    Öylece yaşadılar yeşil çimenler arasında,
    Gelinciklerle el ele...

    Onlar, bomboş bir yolda yürüdüler hep
    Ne bir çiçek, ne bir kuş sesi
    Bir ellerinde sapı kopmuş, fakat kokusu çok asil bir karanfil,
    Öbür ellerinde delik bir torba dolusu umut
    Ve üzerlerinde hep, kapkara, uğursuz bir bulut...
    O bulut hiç yol vermedi Güneşin oklarına
    Ve hiç ışık vurmadı onların başlarına, aydınlanmadılar,
    Hep o koyu gölgede kaldılar...
    Yolun nereye varacağını bilmiyorlardı,
    “Bu yol doğrudur, yürüyün” denmişti onlara, yürüyorlardı...
    Arada bir ağaç altına gizlenip sarıldılar birbirlerine,
    Gencecik yüreklerinde tertemiz aşklar yaşadılar
    Ya da yaşadıklarını sandılar.
    Sonra yine yürüdüler, çatlamış tabanlarıyla, taşlarda sekerek
    Ve o delik torbadan ümitler dökerek...

    Onlar, bir meydanda toplanmışlardı; karşılıklı iki gruptular.
    Aslında, hepsi onlardandı, hepsi “onlar”dı,
    Birbirlerine önce yumruklarını, sonra kurşun sıkıyorlardı
    Birer kitap okumuşlar, dünyayı çözdüklerini sanıyorlardı
    En bilge tavırlarda aldanıyorlardı.
    Bir yanda “enternasyonal”, öbür yanda “nasyonal sosyalizm”
    Ve yukarıda gizlenmiş, sinsi sinsi gülüyordu onlara
    “Emperyalist kapitalizm”...
    Birbirine kurşun sıkıyordu, kandırılmış ve inanmış başlar,
    Oysa Atatürk Anıtını yaralıyordu attıkları taşlar...
    Ellerindeki sapsız karanfillerin kokuları sökülmüştü,
    Delik torbalarda hiç ümit kalmamıştı, hepsi dökülmüştü...

    Onlar şimdi sararıp kurumuş papatya yaprakları,
    Dökülen umutlar, yeşermemiş ve yeşermeyecek tohumlar gibi
    Öksüz bırakmış kıraç toprakları...
    Onlar şimdi şaşkın, onlar şimdi mutsuz, onlar şimdi pişman,
    Onlar, hakkını ödeyemedikleri topraklara mahcup, onlar perişan!
    Dahası, onlar yeşermek için bahar da beklemiyorlar, onlar umutsuz
    O ağaç diplerinden kalmış bir hatıradır şimdi tek övünçleri
    Sevgilinin kokusu kurumuş dudaklarında
    Susadıkça anlarız,
    Aslında, “onlar” hepimiz
    Ve biz,”onlar”ız...

    Bir devir ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi yazık ettiler o güzelim gençliğe hala aynı sancıları çekiyoruz oynanan oyunlarda bir farklılık yok bir kitap okumakla her şeyi bildiğini zanneden ciltler dolusu gerçekleri anlatan eserlerden bi haber gençlik yine en ön saflarda boy göstermede malesef. Ders niteliğindeki şiiri ve yazan çok değerli kalem Ünal hocamı tebrik ederim. Ant.

    Cevap Yaz
  • Ozan Ali Aydın
    Ozan Ali Aydın

    ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM ÜNAL BEY, OKUYUCUYU İÇİNE ÇEKEN BU ÇALIŞMANIZI BÜYÜK BİR ZEFKLE OKUDUM YAZAN YÜREĞİNİZİN SESİ HİÇ DİNMESİN

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    Onlar şimdi sararıp kurumuş papatya yaprakları,
    Dökülen umutlar, yeşermemiş ve yeşermeyecek tohumlar gibi
    Öksüz bırakmış kıraç toprakları...
    Onlar şimdi şaşkın, onlar şimdi mutsuz, onlar şimdi pişman,
    Onlar, hakkını ödeyemedikleri topraklara mahcup, onlar perişan!
    Dahası, onlar yeşermek için bahar da beklemiyorlar, onlar umutsuz
    O ağaç diplerinden kalmış bir hatıradır şimdi tek övünçleri
    Sevgilinin kokusu kurumuş dudaklarında
    Susadıkça anlarız,
    Aslında, “onlar” hepimiz
    Ve biz,”onlar”ız...

    Onlar, öylece ziyan olup gittiler.

    PEKİ YA BUNLAR.... NEDEN DERS ALINMAZ Kİ TARİHTEN?

    Okurken tüylerim diken diken oldu...Ne yazık... Ne yazık öyle... Gün geçtikçe daha da koparılmaya çalışılıyor gençlerimiz köklerinden. Ayrıştırılıyor.Ötekileştiriliyor. Bir bilseler: ben sen o, siz onlar yok...BİZ VARIZ. hepimiz ancak birleşince biz oluruz. TEK BİLEK, TEK YÜREK.KURTULUŞ SAVAŞIMIZDA OLDUĞU GİBİ...

    KUTLARIM DEĞERLİ ŞİİRİ VE SİZİ ÜSTADIM. MUHTEŞEMDİ... saygımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (79)

Ünal Beşkese