Bahar...
Kırlangıçların sihirli tükrüklerini toprağa damla damla katıp oluşturdukları mutluluk çamurunu taşıyarak çatılarda yuvalar kurduğu,
kozadan çıkan çirkin tırtılların bir tezyin sanatı şaheseri gibi kanatlar takarak göklere, özgürlüğe uçtuğu mevsim...
Tüm çiçeklerin sana benzeyerek açtığı, tüm çiçeklerin buram buram sen koktuğu mevsim...
Gökyüzünün sonsuzluğu sevgin kadar engin, sakin denizin uçsuz bucaksız mavisi sevgin kadar huzurlu, ve kanat çırpmadan süzülen martıların bembeyaz kanatları sevgin kadar lekesiz, temiz ve güneş, sevgin gibi ısıtıyor içimi bu bahar sabahında...
Bir kırlangıç yuva yapıyor gönlümün çatısında ve bir kelebek kanat çırpıyor yüreğimde...
Bir gonca kokluyorum incitmekten korkarak, sen doluyorsun içime, yaşam gücü gibi, can suyu gibi, sevdâ gibi...
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum