Bazen bütün kelimeleri devirip tökezleyen bir cümlenin tam ortasında duruyorum
Kendi kabuğumdam çıkıp, yavaşça ilerleyen bir kaplumbağanın
İçine sıkışıp kalıyor kalbim
Şimdi ben nereye sığacağım
Sığındığım ve utanarak dua ettiğim yüzlerce noktadan biriyim ve yüzmeyi öğrenemedim hala
Kırmızı çiçeklerim var diye bağırdığımda tanrıya
Yanında ki küçük beyazlar bedavaya geliyor
Sevmek bu değil oysa
Bir kaç iniltiden sonra olmayan bir rüyayı çevirip duruyor dünya
Yoksun
Yoksulsun
Ve göğüslerim süt dolduğunda
ön sevişmelerden
nasıl duvara vurulur öğreniyorum orda
Kuşların kanatları sürekli kırılıyor
Ve sürekli
Gidenler oluyor
Bir yerlerden dönenler o ayrı kalabalığa
Yüzümü kaybettiğim oluyor
Ellerimi bulamadığım pek çok kanlı - bıçaklı yanım
Bir öpüşmenin ağzında büyüyen
sakızdan çok
Uykusuzluğun mutsuzluk resimleri dağıttığını bilmezdim
Duvara asılan tümsekli saat
Ve sürekli
Yön değiştiren zaman
Unuttuğum ve sonuna varamadığımız bir yer var
Ellerimi iki parçaya ayırıp
Tek parça halinde
Kaldığımı
nasıl anlatacağım sana
Üzerime güneş yanığı sürdüğüm birçok şiire imza atmışlığım da oldu oysa
Birçok yanılma payından kol düğmelerini kestiğimi var sayarsak
Orda bütün sessiz kelimeler
yutuyor zürafayı
Yağmurda , suyun kıyısız halini alıp öteki ucuna koyuyorum
Esneme hayat !
Annemin kolonyasını da getir ordan
Göğsümdeki bütün mikropları
Öldüreceğim..
Kayıt Tarihi : 28.1.2022 00:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Özge Özgen](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/01/28/zurafa-8.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!