Hayal Kahvesindeyim
Alışkanlıklar nüksetmiş
Masamda gazeteler
Çeyreği bitmiş sigaram
Çalınmış bir tatil günü
Felekten mi
Kim bilir
Son paramı kahvaltıya verdim
Engelliler için yardım topluyorlar
Yoktu
Veremedim
Sabah gelirken biraz seni düşündüm
Birkaç damla yaş süzüldü gözlerimden sessizce
Kimse görmedi
Bir kutu boya vermiş gazete
Rengarenk guajlar
Duvarları boyasam dedim
Olur mu ki
Birkaç gündür küçücük bir evde kalıyorum
Kaldırımla bir
Ev taktım adını
Dükkandan bozma zaten
Ama üzülecek bir şey yok
Ucuz çok
Yalnız sabah kaldırıma oturmuştu kadınlar
Biraz konuştum
Birinin yüzünde tuhaf bir ifade vardı
Gereksizdi
O annesine ve kedisine gitti
Ben misafirim o evde
Onlar o evin fertleri
Bazen düşünürüm bizi bağlayan
Sadece yokuştaki ev miydi
Bilmiyorum ki
Bir avuç dolusu şiir vermişti
Sözleriyle aldı geri
Ağustos ve doğum günümde aramazsa
Artık tamamen inanacağım
Bensizliğe
Alıştığına
*Çiçekler Evi'ydi Evimin adı ıtırlar fışkırırdı köşe bucak
Güzel evdi hatırladın mı balkonlu evimi haziran güneşi hani
Çiçekler basardı ağzına
Orda
Sevgili Neruda
Şimdi artık değil
Duvarlar kötü
Rutubet, alacalı kireç boyası
Che posteri, Nazım Hikmetin elini şakağına dayamış resmi bir de
Yılmaz Güney fotoğrafı
Asarsam nasıl olur ki
Onlar girdikleri yeri aydınlatırlar
Öyle yapmalı
Yani geri döndüm öğrencilik günlerime
Tuhaf bir mahallede
Ayrıksı bir kadın
Posterlerden değil
Yabancı
Mahalleye
Boş ver değmez fazla üzülmeye
Hangi sıkıntı kalmış ki uzun
Klasik belki ama
Sağlık olsun
Bak kaç yıllık arkadaşın kanser olmuş
Üzüldüm uğramak lazım
Fokurdayan semaver artık susmuş
Bilgisayarım da uzaklarda kaldı
Haftalar çabuk geçiyor çağrı merkezinde
Adamın biri Allah sizi kahretsin dedi
Ramazandan mı ne
Dokundu önce
Sonra geçti
Yavru tekir kedi bakındım
Şimdilik yok
Ama bulurum gelecek sefere
Yorum gelecekmiş konsere
Giderim
Eski televizyon da kaldı eski evde
Taşıyamıyorum
Ağır
İsviçreden gelmiş kürt kızı
Aramış seni
Başkasıyım demişsin
Boş ver
Söylemiş ya şair
Ateş mermiden önce terk edermiş aşkın namlusunu
Memduh Şevketîn Mendil Altındası gibi
Kahve avlusunda bir garip huzurluyum
Etrafımda hayat devam ediyor
Garip olan
Neden hep ezan okununca
Şu müzikler kapatılıyor
İnsanlara mı gösteriş
Tanrıya mı
Saygı diyorlar
İnanayım mı
Geçen gün çay içerken pastanede
Adamın biri dönüp dönüp baktı
Ben de ona baktım
Benim orucumdan sana ne
Ya işte böyle
Zaman geçer her şey geçer
Ben yürürüm
Kime ne
Nesimiye sormasalar da
Böyle
Kayıt Tarihi : 31.1.2014 22:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!