yaşama hevesi verir umutlar
sütleri göğsünden sağılacaktır
üstünde beliren kara bulutlar
apansız aniden dağılacaktır
öyle bir fırlayış görülmez eşi
yılan gibi yerden savrulur kişi
tevekkül başında yakar ateşi
yüzleri har ile kavrulacaktır
hissetsin şu bağır demiri serin
süngünün açtığı izleri derin
intikam aşkı var gönül defterin
sanmaki köşesi kıvrılacaktır
her gelene demez hoşgeldin sefa
baskının zoruyla ezilen kafa
belliki niyeti belki bin defa
kefensiz üstüste yığılacaktır
şaşkınlık sebebi gözleri şaşı
pek güç kavraması tutmuyor yaşı
çamura doğru bu eğilen başı
taşları avcunda yoğrulacaktır
merhamet vicdanı bir yana koyuk
bırakır namlular teninde oyuk
yalan söylemenin vebali büyük
dillerin hakikat bağıracaktır
bulur birgün avın burnun koklama
karanlıkta dahi elle yoklama
acıyış hissini pekte bekleme
acıyla şakaklar oğulacaktır
ufukta gizliden nifak ekecek
hakim var sorguya mutlak çekecek
bakarsın bir sabah şafak sökecek
döktüğü kan deniz boğulacaktır
kurulur mahkeme kalmaz haftası
çok vakit ararlar iman tahtası
boynunda laini melun yaftası
mağrurlar kapıdan koğulacaktır
ayrılır iyiyle kötü fenalar
yukarda Allah var hamdü senalar
gün doğmadan neler görür analar
yine küllerinden doğrulacaktır..
Kayıt Tarihi : 12.11.2009 10:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!