Zümrüd-ü Anka Şiiri - Ahmet Çelebi 3

Ahmet Çelebi 3
16

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Zümrüd-ü Anka

ZÜMRÜD-Ü ANKA

Türkü gibi çıktığında dilimden.
Hıçkırarak ağlar isem gör beni.
Derdim çoktur bir şey gelmez elimden.
Kavuşursak bağrına bas sar beni.

Çok özledim, simsiyahtı kaşların.
Seyrek değil dalgalıdır saçların.
Inci gibi dizilidir dişlerin.
Hayran etti yüzündeki nur beni.

Otururken bazen olur dalardın.
Derdini anlayamazdım solardın.
Sanki ağlamak isterdin, gülerdin.
Düşündürdü hep sendeki sır beni.

Acısını bilirsin sen hasretin.
Küçük yaşlarında başlar gurbetin.
Özlem nedir, herkesten çok bilirsin.
Sende gördüm, büyüttü bunlar beni.

Sen çağırsan karlı dağlar aşardım.
Yürümesi zor yollarda koşardım.
Seni görünce duramaz coşardım.
Yakardı yüreğimdeki kor beni.

Dostu oldum kalemle kağıtların.
Şairiyim şimdi tüm ağıtların.
Ateşiyim en çetin soğukların.
Deli oldum hor gördü eller beni.

Anlamını bilir misin gecenin.
Varlığın var dilimde her hecenin.
Sonu gelmez bir türlü bilmecenin.
Çözemem de derbeder eder beni.

Tabakamda bir sarımlık tütün var.
Korkuyorum biter diye, tadın var.
Her içmemde dumanlarda adın var.
Söndüremem, hasretin boğar beni.

Ağır ağır yükselirken dumanlar.
Bulutlardan senin hasretin damlar.
Buğulanmış penceremde adın var.
Gel yanıma, bu dertten kurtar beni.

Belki gittin, uzak diyarlardasın.
Aç kalbimi, bak içine ordasın.
O gitti diyemem, kimse sormasın.
Üzülürüm, dostlarım sezer beni.

Kavuşuruz diye bekler dururum.
Kalbimdeki yerini hep korurum.
Güller gibi solar gider kururum..
Korkarım, yağmurda unutur beni.

Her an kulağımdaki ses sen misin.
Yarı bulanık görünenler misin.
Sokaklarda akşam hiç gezer misin.
Hayaller durmadan kandırır beni.

Ah bir bilsen halimi, arar sorardın.
Kan damlıyor yaramdan, gelip sarardın.
Kendi ellerinle merhem sürerdin.
Acele et, boğacak kanlar beni.

Her an aklıma gelip özlenen sensin.
Yıllar geçti aradan, beklenen sensin.
Hatıra defterimde saklanan sensin.
Bir gün öldürecek bu sabır beni.

Yağmurlara seni sordum dün yine.
Cevap yoktu ağlamışım ben yine.
Dağ gibi büyüdü hasretin yine.
Çok ağladım, kıskandı yağmur beni.

Dün geceydi, kokun geldi hissettim.
Sesler duydum, gülüşüne benzettim.
Sanki seni gördüm, geldin zannettim.
Böyle haller çok olur, yakar beni.

Bakışını hatırladım dün gece.
İsmin çıktı dilimden hece hece.
Sensiz geçen bir an bile işkence.
Saniyeler öldürüp te yer beni.

Geceleri uyunmuyor hiç sensiz.
Gündüzlerse işkence gibi sessiz.
Sen gideli yüreğim hep neşesiz.
Gözü yaşlı bıraktın be yar beni.

Rüyamda seni görsem, dolar gözlerim.
Ne zaman gelecek deyip özlerim.
Senden bahsederek başlar sözlerim.
İsmini söylesem eritir beni.

Ayrı düştüm senden, çoktur efkarım.
Halk içinde öylesi aşikarım.
Görmeden ölürüm diye korkarım.
Halimden anlayanlar bilir beni.

Sen gittin ya her şey gitti ardından.
Söylediğin sözler gitti şarkıdan.
Yağmur yağıp akar ise barkından.
Çık dışarı, bulutlara sor beni.

Kanadım kırıldı uçamaz oldum.
Her yerde sen varsın kaçamaz oldum.
Tadım tuzum kalmadı yaşamaz oldum.
Bari gel de rüyama, güldür beni.

Bu baharda buruk geçti sen yoksun.
Gezdiğimiz sokaklar senden yoksun.
Sensiz olmaz, bana elsin ayaksın.
Gel yanıma ilmek ilmek ör beni.

Sensiz soluk düşer oldu yapraklar.
Susuz kaldı, talan oldu topraklar.
Benle beraber ağlıyor bulutlar.
Sonunda gözyaşım yaptı kör beni.

Aylar geçti senden haber gelmedi.
Sen gideli bil ki yüzüm gülmedi.
Sessizce ağladım, kimse bilmedi.
Lime lime bu dert parçalar beni.

Yine bir gün daha geçti görmeden.
Sağlığını, sıhhatini sormadan.
Güllerin en güzelini dermeden.
Sensiz bitap düşürdü günler beni.

Seni sensiz yaşamayı öğrenemedim.
Hasretinden yıkıldım doğrulamadım.
Hayallerimde senden ayrılamadım.
Rüyalarım peşine takar beni.

Bahar bitti açan güller kurudu.
Meyveler dalında kaldı çürüdü.
Yüce dağ başında karlar eridi.
Gel de sensizliğe alıştır beni.

Hani zaman çabuk geçer demiştin.
Sabret biraz, hasret biter demiştin.
Vuslat yakın, bir gün olur demiştin.
Zaman geçmez oldu, soldurur beni.

Biliyorum sen burdasın gitmedin.
Sana hayran bu canı terk etmedin.
Gideceğim deyip de incitmedin.
Öyleyse yokluğuna inandır beni.

Unutulmaz geçen o güzel günler.
Hasretini hatıralar engeller.
Hayalinle kopardığım takvimler.
Yiyip bitirdi hep seneler beni.

Hayatımın anlamıydın nerdesin?
Dinle! kulağımda çınlıyor sesin.
Her an hissettiğim senin nefesin.
Gül kokuları gibi zapteder beni.

Koşturmaktan yoruldum, dönecek misin.
Sele döndü gözyaşım, silecek misin.
Kucaklayıp teselli verecek misin.
Bu şeref ölene dek yaşatır beni.

Çaldım işte kapını açar mısın.
Sana doğru koşarken kaçar mısın.
Yoksa bana güler yüz saçar mısın.
Cevabını ver de sevindir beni.

Bekliyorum gözlerim hep yollarda.
Damla damla yaş akar bu hallerde.
Sana olan sevdam inan dillerde.
Bu yollardan geçersen çağır beni.

Ağlayarak geliversem yanına.
Fısıldasam sevdamı kulağına.
Feda etsem bu canımı canına.
Ne yaparsam mecnun kıskanır beni.

‘‘Oğul’’ deyip çağırıver yanına.
Alnımdan öpüp basıver bağrına.
Elimden tut ta oturttur sağına.
Kıskanırlar, görse kumrular beni.

Gel ey hilal kaşlım ceylan gözlüm gel!
Dayanamam bu hasrete yeter gel!
Gel ne zaman gelirsen gel, hemen gel!
Sensiz burda yaşamak üzer beni.

Biliyorum yine bitecek bahar.
Bu bahar bitse bile, yine bahar var.
Nisan yağmurları gönlüme yağar.
Yağsa bile söndüremez kar beni.

Zümrüd-ü ankasın yerin bilinmez.
Kaf dağının ardındadır, bulunmaz.
Peşinden haberci kuşlar salınmaz.
Gel de götür yanında uçur beni.

Ogul..... 2003 K.Maraş

Ahmet Çelebi 3
Kayıt Tarihi : 26.8.2024 11:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!