Zulmün Dişinde Kırdım Kalemi
Aşk dedin, al sana, kalbime saplı hançer,
Bir yalan, bir zehir, çağın iğrenç dansı her yer.
Seni bir bahar sandım, meğer çürük bir mezar,
Bu düzen, aşkı boğar, satar üç kuruş nazar.
İsyan benim, lanet olsun şu köpek düzene,
Krallar, köleler, hepsi zincirli bedene.
Tüküreyim suratına, makamın, koltuğun,
Hakikati gömdünüz, alçaklar, soysuz oyunun!
Savaş her yanda, kan kokar sokak, ciğer,
Kardeş bıçağı sırtında, naber, kimdir zafer?
Bayrak dediniz, yalan, maske dediniz, kalleş,
İnsanı unuttunuz, gömdünüz bir necis bir teş.
İman ki benim, ne bıçak keser ne kurşun,
Allah dedim, yer gök sarsıldı, sustu ufunet.
Bu çağ bir lağım, ruhumda tek bir leke yok,
Hürriyet için ölürüm, satmam bir damla tok!
Ölüm? Bir adım, bir dost, alnımda yazgı,
Ne korku bilirim ne diz çökerim bu azgı.
Toprak aç, çağırır, aşk söner, savaş biter,
Ama kelam-ı ilahi, ebediyen zincir kırıtır.
Ey zulmün efendileri, ey ipek kaftanlı köpek,
Aşkı kirlettiniz, imanı çaldınız, alçak gerçek!
Kılıcım ateş, mermim dua, göğsüm kale,
Ya hürriyeti verin ya gömün beni bu hale!
Kayıt Tarihi : 13.4.2025 11:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!