Zül rüzgarları Şiiri - Gencay Coşkun

Zaman dökülürken
Ellerimde buğday taneleri dolardı
Her başakta yeşerecek umutlar
Uzak ufuklardaydı
Yağması gereken yağmurlar
Nedense hep geç yağardı
Yağdı mı da mübarek
Neyim varsa katıp önüne
Sürüklerdi garip deltalarına
Bul bulabilirsen
Düş düşebilirsen peşine

Verilecek hesabım yoktu benim
Yalanım dolanım hiç olmadı
Ancak sakladıklarım oldu ara sıra
Onlarda hep sana uzanan yollarım,
Söyleyemediğim kelimelerim
Anlatamadığım derin duygularımdı
İçlerinde boğulurdum
Gül yüzünü hayal eder
Nefesim olurdun
Koklardım seni
Ihlamurlar kıskanırdı

Zül rüzgarları vururdu
Yüzüme
Fena çarpardı hayat gibi
Sarsak bir virüs gibi gezerdim
Kendi kendimi yerdim
Sarı humma bir harmandı
Kumdan kalelerim
Hayaller başımın ucunda
Dön o yana dön bu yana
Ağrılı sancılı bir dünya
İlaç kokusundan tiksinti gelirdi ikindi vakitlerinde
Anneannemin tekrar tekrar demlenmeye çalışan
Çaylarını özlerdim
Tarhananın damlara serilmesini belki
Koşarak geçtiğim tarlalar çoktan
Binaların griliğine
Yer yer yalancı renklere bürünmüştü

Erik ağacından düşen bendim
Gönlüme düşen sendin
Hafif bir sendeledim
Ben seni hep sevdim