Yâr bir gece ansız çalsa kapımı
Sunsa elleriyle gönül tapumu
Ölçsem yüreğinin mevcut çapını
Dinse sancılarım, günah mı olur?
Yoksa bu garabet mübah mı olur?
Müstakim olana kim gelme der ki?
Mahkeme-i Kübra öyle bir yer ki
Yalancı dünyayı etmeden terki
Bilmek lazım, zulmü; sıkıyor kabir
Sevene yapılmaz bu kadar cebir!
Of dostlarım of ne nalânı haldir?
Delice sevdamın sonu muhaldir
Sevgili gözümde hala zühaldir
Unutmak imkânsız çarparken yürek
Karanlık geceye Zühalim gerek
Şu divane gönlüm olmuş virane
Rastlamadım candan hatır sorana
Acımadan kumpas kuran kurana
Sevilen belli ki bihaber halden
Dilinde terane hep aynı telden
Feryadı figana düştün ah gönül
Dolar mı yüreğe inşirah gönül?
Ak ufkun çizgisi çok kara gönül
Kaderi zorlamak elde mi gayrı?
Yok üzülmek artık olsan da ayrı!
Mecnun’u seraba düşüren çöller
Kerem’in ahından kuruyan göller
Yârimi saklayan simsiyah tüller
Maksadı murada hâsıl oldunuz
Yârimin gönlünü nasıl çeldiniz?
29.09.2013
Numan AkkoyunluKayıt Tarihi : 6.12.2013 19:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!