Zübükzade Şiiri - Aydın Ahmet

Her işinde siyasetten bir vefa
Ne amcası ne de dayı bellidir
Ankara'yı yol eyler de kaç defa
Ne tekrarı ne de sayı bellidir

Koltuk için malum her yolu dener
Akşam övdüğüne sabaha söver
Kıblesi menfaat her yere döner
Ne menteşe ne de yayı bellidir

Hitabıyla meydanları inletir
Kaval çalar çok da iyi dinletir
Coşar durur partisini anlatır
Ne katkısı ne de payı bellidir

Vaaz verir fakirlikten, yokluktan
Göbek şişer rahatlıktan, tokluktan
Hangi dönem kalkar bilmem koltuktan
Ne senesi ne de ayı bellidir

Alışalım artık höt’lere hey’e!!
Alınmak da nedir ağaya, beye
Olur olmaz kızar durur her şeye
Ne mizacı ne de huyu bellidir

Menfaatçiye güvenme hindir
Gücü yettiğine kartal, şahindir
Dün dostum dediği bugün haindir
Ne tuzağı ne de kuyu bellidir

Bu gün bu partide yarın karşıda
Nutuk atar kahvelerde, çarşıda
Siyasette oynaklığa karşı da;
Ne tarafı ne de oyu bellidir

Bir seksenden uzun boyu sırıktır
Hem aksanı hem şivesi kırıktır
Bazen Zeybekoğlu bazen Yörük'tür
Ne kökeni ne de soyu bellidir

Her lafın başına Turan kondurur
Simasına baksan Rum’u andırır
Türk gibi görünür bizi kandırır
Ne sıpası ne de tayı bellidir

Hangi ilin mebusundan saymalı
Kütüğünü mermer taşa oymalı
Bugün Ağrılıdır yarın Konyalı
Ne şehiri ne de köyü bellidir

Kral olur bu dünyada zübükler
Onlar için çalar zurna, düdükler
Karşısında eğilirken güdükler
Ne endamı ne de boyu bellidir.