çözülür göğsünde aşkın son düğmesi… ilik öksüz kalır… yaralanır tenin… geceye bir çatı örersin özlem kiremitlerinden ama kapanmaz iliklerine vuran ışık… anlarsın ki güneş kapanmıyor geceyle… helalleşirsin hayata dair bütün yanlışlarınla... bütün çığlıklarınla barışırsın… artık yürüme vaktidir zamanın kaderine çizdiği payda… her adım bir ihanet sancısıdır çıktığın yolda…
zormuş be dostum… çok zormuş severken ayrılmak der yürürsün…
yüreğin acının nasırında katılaşır… aşkın soğuk duvarlarına bir ayrılık resmi çizer kirpiklerin… gün dökümü alır hayat… yüreğindeki kelimeler serilir dudağına… kundaklarsın aşkını… parmak izleri belirmeden gömersin yüreğine hiçbir anıya ortak olmaz kaderin yazgısı… ele avuca sığmayan bir hüzünle yürürsün hayatın siyah kaldırımlarında… umutlar yüklenir hicret kervanına… dualar göğüste siperdir… Allah adı düşer okunan ilahiler nakaratına… hayaller dökülür türkülere… saltanatın hükmü biter… kölelik devri başlar yalnızlığa…
zormuş be dostum… çok zormuş severken ayrılmak der yürürsün…
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta