Adam mı dövdük banka mı soyduk,
Dokuz ay içinde kapı önüne konduk,
Bir günde tekaütsün, oldun yaşlı bir moruk,
Sormaya bile fırsat verilmedi zoraki konduk.
Zannedersin yan gelip yattık,
Vatanı milleti toprağı sattık,
Sanki servetimize servet kattık,
Çalışırken bilmediğimiz bir belaya çattık.
Yıllarca verdik edebimizle hizmet,
Bugüneymiş emeklilik istemesek de kısmet,
Suçumuzu bilemedik vallahi çarpsın ki nimet,
Siz ağır,biz hafif karşınızda giyemezdik kıspet.
Paşa paşa attık dilekçeye imzayı,
Gören sandı istediler fazla beleş parayı,
Bilemezler içimizde kanayan derin yarayı,
Hak etmedik bol sürgünlü bu zalimce yasayı.
Biz de senin taptığın Allaha taptık,
İnan çok çalışıp geceleri işte yattık,
Çoğu zaman tek maaş, aç susuz kredide battık,
Hala anlamadık size nerede yanlış yaptık.
Daha önümüzde vardı ondört sene,
Çalışır hizmet verirdik güle eğlene,
Gizlice doldurup iş verdiniz akrabanız beylere,
Kabak patladı biz garip memurların enselerine.
Şener ÖZDEMİR
16.04.2012
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman