Zor Yıllar Şiiri - Yorumlar

Ayşe Manav
333

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Seneler önce büyük anne ve büyük babamızdan dinlediğimiz masalların hiç birini çoğumuz hatırlamayız. Önlerinde diz çöker anlatmasını beklerken, bugün ne anlatacak diye merak içinde bekler, bütün torunlar etrafına toplanırdık. Dedem ise sarı bir kese kağıdı eline alır içinden birer avuç hepimize çerez, gofret bazen parlak jelatin kağıtlarına sarılmış akide şekerlerini dağıtıp masal ya da hikayesini anlatmaya başlardı. Açık söylemek gerekirse hiçbirini hatırlamıyorum şu an.
Sadece hatırladığım bir hikâye var ki; rahmetli büyük annemden dinlediğim. İşte onu hiç unutmadım.

Bundan seneler önce, savaş yıllarında babamız savaşta şehit olmuş, biz üç kardeş ve annem tek başımıza kalmışız, karnımız doyurmak için otları toplar, odun ateşinde topladıkları otları pişirir bizim karnımızı doyururmuş. Savaş devam ederken bir anda düşmanın yaklaştığını duyan köylüler çocuklarını alıp kaçmaya başlamışlar, annem bebek olan kardeşimi kucağına almış, benim elimden tutmuş, diğer kardeşimde peşimizden geliyor, dağ tepe demeden kaçıyorduk. Şimdi anlıyorum annemin amacı bütün düşman askerlerinden kaçanlar gibi tren istasyonuna varmak ve trene binip İstanbul’a gitmekti. İki gün boyunca aç, susuz ve perişan halde yola devam etmiş, sonunda tren istasyonuna varmıştık, herkes telaş içinde bir an önce trene binmeye çalışıyor itilip kakılıyor, o kalabalık içinde annem bizi kaybetmemek için büyük çaba gösteriyordu. Yanımıza gelen bir görevli bize çok yardım etmiş daha sonra annemin haline acımıştı.

- Hanım sen bu üç çocukla nasıl baş edeceksin, hem sana engel oluyorlar yola böyle devam edemezsin, bebeği bana ver, eşimin çocuğu olmuyor ona kendi evladımız gibi bakarız, İstanbul’a gidince de benim adım, adresim burada yazılı beni bulursun.
Biz küçük kardeşimi o görevliye teslim etmiştik yapacak hiç bir şey yoktu annemin hali kalmamıştı.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta