İnsan; bazı şeyleri anlatmaya, tanımlamaya zorlanıyor
İnsana; hüznü, aşkı, sevgiyi, sevinci yazmak çok kolay geliyor
Peki, bunların arasındaki gelgitleri yazmak
Bir hayatı baştan sona, her yönden sorgulamak
Veya düşünceler arasındaki gelgitleri yazmak
Sorgular içinde insanın kimliğini aramak
Aşkın gölgesine düşmüş mısralar
İnsana çok güzel geliyor
İçinde kayboluyor
Kendini buluyor
Alkış topluyor
İnsanın kendisiyle yüzleşmesi
Mısralarda kendisiyle söyleşmesi
Sıkıntılı, düşünceli, gelgitli
Kişilik, kimlik, kırılırken gerçekler karşısında
Bir ömür, bir tarih yıkılır mısralarda
Şiir söylenmesi zor şeyleri söylemeye başladığında
Her hecesi utançla kızarırken, cesurca gezinir mısralarda
Şimdi anlıyorum, Akşam güneş batarken niye kızarıyor
Artık biliyorum, bir günün günahlarından kıpkırmızı kalıyor,
Güneş gün boyu seyrettiği insanın eksiklikleri, yanlışlarıyla, üzgün
Kızararak terk ediyorken günü, boynu bükük, yerlere serilmiş halde, bitiyordu gün
Veya bir günü daha yaşamanın sevinciyle, coşkularının heyecanıyla kıp kırmızı
Batmıyor aslında, gidiyor yarınımıza doğmak için, hazırlıyor yarınlarımızı
Her devir gelirken çağdaştır
Her devir geçtikten sonra çağdışı kalır
İnsan kendini inkâr etmemek için geçmişine sarılırken
Simgeler, imgeler, tabular üretir geçmişine, aklın ötesinden
Put; çağdışı kalan geçmişin çağ içi simgesi olarak çıkar karşıma
Doldurur meydanları, akılları, tarihleri, düşünceleri, sevgileri boşu boşuna
Bir heyula gibi çöker hayatın içine, düşer hayatın ortasına
Dayanır, dayatılır, çıkar guruplarınca insan hayatına
Yıldızları saymak ne kadar zor bilirim
Biri batarken, biri kayarken sayılar birbirini tutmaz bilirim
Seyrederken yıldızları, kalbime sevgi düşer, aklımda bir gerilim
Yeryüzünün putlarından, dayatmalarından kaçıp gitmek isterim
Put; ilkeleriyle, ideolojisiyle, sarar beni bütün gücüyle
Putlaşırken, tarih, inanç, gelenek, örf, ideoloji, yasa, gezinir tepemde
Alır kimliğimi, yok eder toplum, tarih, yasa içinde
Beni ben yapan duygulara kurşun çıkar, tetik çıkarcıların elinde
Yıldızlar çağırır beni, gel kurtul, gör artık yeryüzü pislik içinde
Uçup kaçmak isterken ben, duygular bağlar beni insanlık erdemine
İnsanlık erdemleriyle kalırım yeryüzünde, putlara karşı düşüncelerimle
Gelgit yüzleşmesi yansırken şiire
Şiir düşer orta yere, çevresi çember daire
Döner dolaşır insan, farkında olmadan aynı yerde
Çağ, çağdışı ne fark eder, putlar her yerde
Doldurur meydanları, aklı, kalbi, tarihi, yaşamı, özgürlük nerede?
Kullar tanrılaşırken, putları yerde
Kullara kulluğa hayır diyenler selam dururlar putlarına gözlerde perde
Özgürlük dillere düşerken, putperestlik taht kurar kalplerde
Diller suskunlaşır, gözler körleşir, kulaklar sağırlaşır, inanç nerede?
06.02.2012 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 6.2.2012 00:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/02/06/zor-seyler-5.jpg)
Her değinilen konuyla ilintili günlerce konuşulması gerek.Kaldı ki,insanlık bu günlere bunları/benzerlerini tartışa tartışa geldi.
Ama öznel değerlendirmelere de gereksiniyoruz.
Sayın ÇOBAN'ı dinlemekten keyif almaktayım.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
TÜM YORUMLAR (14)