Çatı arası anılarına sığındığım bu zindan gecede,
Soyunurken acıların çıplaklına kuytu bir yerde,
Dönüşü olmayan yolun başında acının ilk durağındayım,
Yetim kalmış çocuk hasretinde dudaklarım öpmelere,
Serildim sere serpe özlemimi alıp koynuma,
Göğsümde uyuttuğum sevdanın sıcak nefesinde,
Loş sokaklarla vuran lambaların ağır gölgesi,
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?