Sorma bana ne var diye, anlatamam halimi,
Öyle bir derde düşmüşüm, içinden çıkması zor,
Yenemedim ömür boyu felek denen zalimi,
Öyle tuzak kurdu bana kaldırıp yıkması zor.
Yükü vardır helal edin, musallada na’şımın,
Yumaklandı yüreğimde zorlukları yaşamın,
Aranıyor gece vakti mehtabı her akşamın,
Temiz yüze, güzel yüze dayanıp bakması zor.
Ey arkadaş bil ki beni sevda yaktı her zaman,
Fıtratında var muhabbet, sevebilir her insan,
Yoğurulup canan ile olunca demde harman,
Düşme sakın hiç sevdaya sevgiden bıkması zor.
Dedim, ‘saklan bir köşeye’ yapamadım, ne çare,
Hani, derler yüreciğim oluyor pare, pare,
İstesem de gözyaşımı gösteremem ki yâre,
Kurumuş göz pınarlarım yeniden akması zor.
Ne bir özür, ne pişmanlık faydasız bundan gayrı,
Anlatmaya gücüm yetmez her biri ayrı, ayrı,
Ben hazırım yolculuğa gelse de gökten çağrı,
Kırıldı bu sırça kabım yerine takması zor.
İDRİSOĞLU fuzuliydi, boşa geldi, boş gider,
Beklemesin kimse bir şey yola kuru baş gider,
Sarhoş geldi, sarhoş durdu, sonunda sarhoş gider,
Merhameti var Allah’ın kulunu yakması zor.
23.Eylül.2014 18.00
Ahmet İDRİSOĞLU
Ahmet İdrisoğluKayıt Tarihi : 21.10.2014 21:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!