Kıyıya koşut dağlar, birkaç sayılı geçit,
Kar altında Kırsalda, nasıl geçecek vakit?
Çöllere kara altın, veren O Yüce Rabbim;
Uygun görmüş yöreye, o benim siyah incim...
Güllüdağ ve Kabadağ, Göl dağları, dahası...
Burda ekmek bulmakta, Zonguldak ' lının hası.
Düş kurması bile zor, ölmeden sanki mezar,
Kömür yüzlü kardeşim! ... Değmesin sana nazar! ...
Kırık, Kumar, Mahmut dağ... Göktepe, Sarıçiçek,
Kızılcaören yeli, şimdi burdan esecek.
Soğukoluk Kızıltaş ve Bacaklı seslenir,
Keçikıran, Kaklıcak; bıçak gibi bilenir...
Ve çeker doruklara; Ayyıldızlı Bayrağı,
Karatepe, Panayır... Tüter Sıla ocağı...
Mehmet geliyor Mehmet! ... Dediler Anası ' na,
Elif ' in gözü yaşlı, koşturdu İstasyon ' a...
Koşturdu İstasyon ' a...
Nevzat Bilgiç
Sıla Benim Gurbet Benim
(Memleketime Şiirler)
Kitabımdan
Kayıt Tarihi : 4.10.2010 00:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nevzat Bilgiç](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/10/04/zonguldak-siirleri-daglar-mehmet-ve-elif.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!