Soğuk bir kış gününe uyandı yaşadığım şehir,
Ağaçlarda yağan karın büyülü örtüsü
İnsanlar sessizce yürüyor yollarda
Evlerine,işlerine varmak için epeyce hızlı
Soğuk bir kış gününe uyandı yaşadığım şehir
Temizlik işçileri ellerinde kar kürekleri
Kar kürüyorlar yollarda kaldırımlarda
Soğuktan titreyen elerini ovuşturarak
Soğuk bir kış gününe uyandı yaşadığım şehir
Sevimli bir köpek yavrusu yürüyor kaldırımda
Belli ki kendine ısınacak yer arıyor
Şehrimin sokaklarında
Soğuk bir kış gününe uyandı yaşadığım şehir
Trafik polisinin uyarı anonsları yankılanıyor
Ekip aracının megafonundan
Bitmez be abim bu trafik sorunu
Trafik yılında bile olsak her bakımdan
Soğuk bir kış gününe uyandı yaşadığım şehir
Bir asker yürüyor kaldırımda
Belli ki üşümüş gidiyor birliğine
Sıcak evinin hayalini kurarak
Karlı bir kış gününe uyandı yaşadığım şehir
Bugün hiç dinmedi kar taneleri
Yağıyor yine usulca şehrimin kaldırımlarına
Sessiz sakin şehrimin sokaklarında
Karlı bir kış gününe uyandı yaşadığım şehir
Şimdi evimde olsam sıcacık sobamın yanında
Demlemişim çayımı koymuşum fincanıma
İzliyorum buğulu camın ardından
Yaşadığım mahalleyi hayal bu ya :)
Karlı bir kış gününe uyandı yaşadığım şehir
Hırçın karadeniz yolluyor dalgalarını sahile
Bugün yine çok asabi soğuğun etkisimi ne?
Savuruyor kendini o yandan bu yana delice
Karlı bir kış gününe uyandı
Yaşadığım şehir Zonguldak
Yağıyor bembeyaz kar taneleri
İçinde
Gelin gibi maşallah
Fulya Uludağ-Zonguldak
Fulya UludağKayıt Tarihi : 10.1.2008 19:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiiri yazmam için camdan bakmam yeterli oldu :) Güzel bir zonguldak sabahı :)

Binmeden önce Kadıköy’ den Eminönü’ ne gitmek için vapura
İki simit alayım dedim biri kendim için biri de martılara
Biliyorum vapurda, abi karnın aç diye tuttururlar
Üç paralık simidi on liraya yuttururlar
Yanaştım yalınayak ve baldırı çıplak bir çocuğa
Kerata çok taze diye üç günlük simidi sattı bana
Siren uzun uzun öttü hareket etti denizi yara yara
Selam verdi kaptanımız geride kalan ve el sallayanlara
Çıktım en üst tarafa üstü açık olan yere
Hemen damladı tepemde çaycı denen hergele
O’da abi çayım çok taze, yeni demledim diye tutturdu
Sabahki çayın son bardağını da bana yutturdu
Acı çayla bayat simidi götürürken güvertede
Haklarını almak için martılar belirdi hemen tepemde
Bir lokma kendim, yedim bir lokma martılara yedirdim
Bayat ve berbat çayla üç günlük simidimi bitirdim
Etrafımda her telden çalan insanların gürültüsü
Dilimde ise Uğur Baba' nın “İstanbul’ u Özledim” türküsü
“Ey masum bakışlı yâr
Gözünde İstanbul var
En az gözlerin kadar
İstanbul’ u özledim”
Kendimi İstanbul’la O’ nu da benle sözledim
Daha İstanbul’dayken ben İstanbul’u özledim
Bastırırken çalan siren her kafadan çıkan sesi
Sağ tarafımda tüm ihtişamıyla âşıkların Kız Kulesi
Ağır ağır süzülürken vapur Eminönü’ ne doğru
Sağımda muhteşem Galata ve onun halen bozuk yolu
Kendi kendime düşünürken neden burası İstanbul niye
Belirdi karşımda nazlı nazlı salınan Cami-i Süleymaniye
Solumda harika Ayasofya ve karşısında Sultanahmet
İkisi de muhteşem, ikisi de bize verilen emanet
İstanbul’um yedi tepeli nazlı ve güzel yarim
Sen beni atmadıkça koynundur benim yerim
Anladım ki İstanbul’dan geçmem İstanbul’ da benden
Rabbim emaneti olan bu canı almadıkça bu tenden
Bad-ı Saba
Tebrik ederiz efendim.
Hırçın karadeniz yolluyor dalgalarını sahile
Bugün yine çok asabi soğuğun etkisimi ne?
Savuruyor kendini o yandan bu yana delice
Karlı bir kış gününe uyandı
Yaşadığım şehir Zonguldak
Yağıyor bembeyaz kar taneleri
İçinde
Gelin gibi maşallah
Kaleminize yüreğinize sağlık.Tebrikler.. Başarılar...
Hırçın karadeniz yolluyor dalgalarını sahile
Bugün yine çok asabi soğuğun etkisimi ne?
Savuruyor kendini o yandan bu yana delice
Karlı bir kış gününe uyandı
Yaşadığım şehir Zonguldak
Yağıyor bembeyaz kar taneleri
İçinde
Gelin gibi maşallah
Kutlarım yüreğinizi.
TÜM YORUMLAR (7)