Saray köyü sınırında sır tarih
Adına denilir Ziya efendi
Kabir taşları der eren pir arif
Rahmetle anılır Ziya efendi
Susturmuş öfkeyi öğretmiş sabrı
Derenin üstüne yaptırmış köprü
Yaşamış balıklar yayılmış kipri
Suyuna banılır Ziya efendi
Koca bir orduya sunulmuş ayran
Doymamış askerler tadına hayran
Tarih dokusunu gezinen seyran
Gömü var sanılır Ziya efendi
Çetin çeçmiş yıllar yellerden belli
Kar boran fırtına sellerden belli
Casuslar kol gezer ellerden belli
Yavuz da yanılır Ziya efendi
Bu günün işini sarkma yarına
Bu günün aşını sakla kârına
İlmini dokumuş katmış varına
Yüreğe konulur Ziya efendi
Resul’un kalbinde yaşar solunda
Karaman Ayrancı Ambar yolunda
Sahip çık tarihe insan olunda
Zamana yenilir Ziya efendi
...........07.11.2019
Resul Civcik"Ozan Resuli"Ayrancı/Karaman
Kayıt Tarihi : 7.4.2024 01:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
* ZİYA EFENDİ EFSANESİ Ziya Efendi Köprüsü ve Kabri;hakkında Bilgiler Karaman Ayrancı Ambar Köyü yolu üzerinde Ayrancıya 4 km. mesafede bulunur. Bu tarihi köprü her ne kadar çeşitli definecilerin tahribatlarına uğrasada varlığını hala sürdürmektedir. Kesin yapılış tarihi bilinmemekle birlikte köprünün görünümünden anlaşılacağı gibi ağırlık selçuklu dönemi olduğunu gözlensede Osmanlı zamanında yapıldığı kanısı vardır. O tarihlerde sürekli akış gösteren bir dere üzerine yapılmıştır. Yavuz Sultan Selim ve 5. Murat zamanında tarihdeki işlevini sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Yıllar geçtikce bakımsızlık ilgisizlik ve definecilerin köprü ayaklarını tahrip ederek kaçak kazı yaparak gömü aramaları sonucunda 2010 yılına gelindiğinde neredeyse yıkılma seviyesine gelmişti Şahsım ve pekçok gönüllü hemşerilerimizin bazı ayrancı derneklerimizin duyarlı davranışları sonucunda bugün halâ görevde olan Yüksel Büyükkarci belediye başkanımızın girişimleriyle Ziya efendi köprüsü 2013 yılında tadilat görerek yıkılmaktan kurtulmuştur. * Yavuz Sultan Selim İran seferine giderken Karaman-Ereğli güzergahında yer alan Ayrancı bölgesine geldiğinde coşkun şekilde akan ve şimdi üzerine baraj kurulmuş olan dere ile karşılaşır. Bu akarsu üzerinde değişik aralıklarla on iki köprü vardır. Yavuz iki koldan köprülerden geçilmesini ister. Birinci kolun başında kendisi bugün “Ziya Efendi Köprüsü” adı verilen köprüden geçmek ister. Yavuz Sultan Selim ordusunun başında köprüye gelince, Ziya Efendi ve adamlarınca karşılanıp, köprüden geçmelerine izin verilmez. Yavuz, Ziya Efendi’ye köprüden geçmek için fazlasıyla para teklif eder. Ziya Efendi kabul etmeyerek Yavuz Sultan Selim’e gözlerini kapatıp, açmasını söyler. Yavuz gözlerini açınca dağların taşların altın olduğunu görür. Ziya Efendi bu işte paranın önemli olmadığını ancak kendisini geçirtmeyeceğini söyleyince, Yavuz da “Geçme namert köprüsünden, seller alırsa alsın beni” diyerek ordusunu sudan geçirir. Sudan geçerken iki asker boğulur ve iki katır da sırtındaki erzaklarla birlikte suya kapılır kaybolur. Ordunun karşıya geçişi tamamlanınca, Ziya Efendi Yavuz Sultan Selim’in huzuruna çıkar ve ölen askerlerin düşman casusu olduğunu, kaybedilen erzakların da dul ve yetimlerden gönülsüzce alındığını belirterek, Yavuz’a altından yapılmış bir ibrik hediye eder. Yavuz Çaldıran’a vardığında namaz kılmak için abdest alırken ibriğin üzerindeki yazılar gözüne ilişir. Yazı şöyledir : “AKŞAMKİ AŞINI SABAHA BIRAK AŞ OLUR, AKŞAMKİ İŞİNİ SABAHA BIRAKMA, İŞ OLUR”. Bunu okuyan Yavuz Sultan Selim orduya hemen saldırı emrini vererek büyük bir zafer kazanır. ..............Tarih;07.11.2019 Derleyen Halk Şairi Yazar Resul Civcik
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!