Gurbetçiyiz yorgundur gönlümüz
Asker ocağında geçmiyor günümüz
Hiç bir zaman gülmedi yüzümüz
Bu asker ocağına geleli..
Hep ayrılmışız sevgilimizden
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıra dağlar gibi duranlarındır
Bir tarih boyunca onun önünde
Kendini tarihe verenlerindir
Vız gelir bize palanga ve kelepçe
Suya gider elinde testi
Düşmanlar yolumu kesti
Garip bülbüller bile öttü
Gonca gül dallarında
Güzelim seni met edemem
Yalınızlık beni hep kahretirsede
Kalbime dur diyeceğim
Bu ayrılık benim kaderimse
Seni ölünceye kadar bekleyeceğim
Yıllar geçsede dönmesen bana
Geri gel demeyeceğim
Hiç için düştüm gurbet ellere
Zehir katın verin şerbetime
Dayanamıyorum bu hasretliğe
Gurbet oldu artık benim yerim
Bayramda kaldım bak yalınız
Onbir ayın sultanısın
Kalplerde pırıldayan bir aynasın
Sen müminlerin can damarısın
Hoş Geldin Ramazan-ı Şerif
Senede bir ay bizimle olursun
Damarımda kan olup dolaşsan
Bana hayat vermek için
Kaderimiz ve umutla yaşasan
Benim olmak için
Yalınız hayatımda sen varsın
Başkalarına bakamam
Belim bükülse, saçlarım dökülse,
Gözlerim kör olsa, dişlerim dökülse,
Ellerim tutmasa, cigerlerim sökülse,
Artık gelme istemem..
İnim inim inleyip sızlasam,
Bir yaprak düştü dalından
Farkına bile varamadan
Bizi bizden ayırdın yaradan
Tekrar birleştir ey yaradan
Bahar gelince renk renk olur çiçekler
Sevdin seni unutamıyor bu gözler
Tanrım nedir benim çektiğim?
Ne zaman bitecek bu ayrılık?
Yeter artık gülüm beklettiğin
Geri dön bekliyorum bak seni...
Aşkın ile her gün yanıp kavruluyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!