Dostumdur diyerek elini sıksan...
Parmak arasından akar zırtapoz.
kafanı azıcık aşağı ıksan...
Karına kızına bakar zırtapoz.
Bahane bularak kadere, baht'a...
Seni kovar kendi oturur taht'a.
Eline verseniz çürümüş tahta...
Olanca çiviyi çakar zırtapoz.
Bahseder mertlikten, kanun, yasadan,
Başın hiç ayıkmaz gamdan, tasadan !
Hesap ödenince en son masadan...
Yılışarak hemen kakar zırtapoz.
Eline çay versen bardağı kırar !
Bir lira harcatsan tez kaçar, ırar !
Yareninmiş gibi görünen dırar...
Nerden bakarsan bak sakar zırtapoz.
Seni boğmak için türlü hüzüne...
Yokuşmuş der çapsız: yolun düzüne.
Methiyeler düzer görse yüzüne...
Ardından bin lakap takar zırtapoz.
Cumali bu türler nasıl bir kulsa ?
İpek halıyım der paçavra, çulsa.
Başka bir enayi, avanak bulsa...
Hemen ona yağlar yakar zırtapoz.
Zırtapoz: utanmaz, patavatsız, saygısız.
Dırar: zarar vermek, muhalefet etmek.
Kayıt Tarihi : 28.12.2019 14:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
görmezden gelmeye çalışsak ta çevremizde bu türler hep vardır bu günde şiirden bu gerzekler nasibini alsın istedim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!