Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
iç dünyanın güzelliği dış dünyanın kötülüklerini o kadar da umursamaz.iç rahatlığı ve huzuru ile yazılmış bir şiir. duygusal anlar.
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Offf offf off...
ÜSTAD mekanın cennet olsun...
sesin sesimiz çığlığın çığlığımızdır....
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'!
Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.
Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!
Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!
Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!
Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?
Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık.
Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.
Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
(1961)
Necip Fazıl Kısakürek
Antoloji secici kuruluna tesekkürler ediyorum...
Üstadima Allah'tan gani gani Rahmet diliyorum...
Gerçekten ben de bu şiiri Kemal Amcam gibi Halbur da satır satır eledim. Edebiyat ve sanat yönüyle ilgili tek bir satıra rastlamadım ne yazık ki... Keşke söyleyecek ve yazabilecek birşeyler bulabilseydim. Bu arada eleştiriler ve tartışmalarda geçen terbiyesizce lafları böyle bir sayfada ve böyle bir amaç uğruna bir araya gelmiş insanlara yakıştıramadım.. Çok Fütursuzca edilen laflar okumak istemiyorum.. Eleştiri ve yorum insana okurken yeni bakış açıları sunmalı ve kişiye değil düşünceye odaklı eleştiri yapılmalıdır... Ben bir yıl a yakın üyesiz olarak takip etmekteydim ve ben şiir yazamadığım için sadece okumakla yetindim... Ama bu sayfaya gelipte böylesine sokak ağzıyla edilmiş lafları görünce yazmadan edemedim.. Hiç mi hiç yakıştıramadım... Oysa bir yıldır bu günün şiiri bölümünde hayattan bir tat bulur ve aynı hevesle bir gün sonra yine bakardım.. çelişen fikirler, düşünceleri takip etmek çok ta zevkliydi... En çok ta Kemal Amcamın yorumlarında ki rengi ve tadı severek okuyan birisiyim.. İnsanlığı aşan bir kabalıkta O güzel insana böylesine sözler söylenmiş olmasını kınıyorum.. Herkes rahatça çıkıp buraya seçilen şiirle ilgili düşüncelerini paylaşsın ve bunu yaparken de insanlıktan uzaklaşmasın...Şiirle ilgili düşünce ve fikirlerini söylesin... kendini gerektiği gibi dile getiremeyen ve kendini yetiştirememiş insanlar kaba güce veya hakarete yönelir... Kemal Amca gerçekten bu siteye farklı bir bakış açısı getirmiş ve çok yönlü bakabilmek için bizlere sunulan bir nimet... Siz de rengi karalamaya çalışmak yerine kendi renginizi sunabilirseniz bize çok şey katarsınız belki de...
bir dalda iki hurma
biri yalan diğeri tövbe
dağa taş atan sine
çıplaksa banane sanane onane..
yıkılır sabır
çalınır öfke..
yahu..
kendini şair otoritesi sanan, sanal TSE'ler ne kadar çoğaldı..
hormonlar bereket getirdi bu yıl desenize :)
şşşş.. sessizlik..
Sevgili Kardeşlerim;
Yüz kişi bir olmuşunuz,bir tek insanla uğraşıyorsunuz.O adam yorumunu yapmış gitmiş.Onun adını anarak reklamınızı yapacağınıza,siz de yukarıda ki şiir ile ilgili kendi görüş ve düşüncelerinizi yazınız.Mesela neden edebi ve felsefi değeri vardır.Tek tek sayınız.Ona buna nazire yapıp reyting yapmaya kalkışmayınız.Benim gibi izleyenler Her bir şeyi görüyoruz.Mesela Ati Emrah rumuzlu kardeşimizin sayfasına gidip tanıtım yazısına baktım:sadece gözlerinin yeşil ve saçlarının sarı olduğunu yazmış.Ama Kemal İspir Bey öyle mi?Adam anasını babasını ve her bir şeyini yazmış.arada ki farka bakarım ben.sonra Kemal İspir Bey'in yorumlarını ve şiirlerini anlamak için,çok kara fırınlar dolusu ekmek yemesi gerekir insanın diye düşünüyorum.Sizleri bilmem ama ben kendim şahsen dobra dobra ve doğruları çekinmeden ve hiçbir çıkar gözetmeden yazan insanları seviyorum.Ayrıca Kemal İspir Bey'inde güzel yorumlarını hem gülerek,hem düşünerek hem de severek okuyan bir antoloji üyesiyim.Burayı ve hepinizi de çok seviyorum.
İnanın şu sayfaya birkaç aydır ne tıkladım ne de baktım. Bugün okul dönüşü ne var ne yok gibisinden bir bakayım dedim. ''Eski hamam tas...'' ve K. İspir'in ıspanak tarlasına benzeyen yazısıyla karşılaştım... K. İspir, mektup yazar gibi o, çarşaf çarşaf yazıları yazıyorsun yazmasına da, acaba okuyan oluyor mu diye düşünüyor musun hiç? Bırakın edebiyattan bir parça anlayanları, benim ders verdiğim öğrenciler bile senin şiir ve yazılarının edebi bir değer içermediğini bilir ve okumaya bile gerek görmezler. Kelimeleri alt alta sıralayarak oluşturduğun sinek bağırsağına benzer şeyleri şiir mi sanıyorsun sen? ''Ona baktıkça / o oluyorum...'' diyerek başkasıyla özdeşleştiğini ortaya koyor ve edebî bir kişiliğinin olmadığını teyid ediyorsun farkında olmadan. Çünkü edebî kişiliği olanlar kolay kolay başkalarıyla özdeşleşmez ve etki altında kalmazlar. Sen her şeyden önce ''toksit'' sözcüğünün doğru yazımını öğren ve de ıspanaklarını başka yerde sat bence.
Adam söze balık dört ayaklı bir hayvan olup diye başlarsa adama bir hak verip balığı öküzle karıştırdığını söylemek istersiniz..Ancak adam ayrıca balığın boynuzları da çatallıdır şeklinde sözünü sürdürüyorsa yapılacak hiç bir şey kalmamıştır..Demek ki ispir ilçesinde düşünüş böyledir demekten başka....
..baba katiliyle baban bir safta (şiirden)..
sultan üş şuara seçilmiş olan Necip Fazıl bey ile..O na şair değil..bu şiire şiir değil diyen zavallılar (ispir gibi örneğin) aynı safta..
ne diyeyim..üstadın kaderi böyleymiş demek ki..
@..
ben normalde günün şiirlerine yorum yazacak kadar ol'amadığımı düşünürüm hep.. ve bundan dolayı hiç yorum yazmadım bugüne kadar.. ama bugünün şiirine sayın ispir böyle yorumlar katınca bir şeyler yazmak farz oldu galiba. sayın ispir sizi aşağılayacak değilim önce saygımdan sonra da haddime değil olduğundan.. ama sizin için üzülmekteyim.. kendi kendinizi rezil etmekle kalmamış bu şiiri yorumlayanlar için at gözlükleri takan okuyucu tabirinizle de hakaret etmişsiniz..ama dediğim gibi ben size hakaret etmiycem...
Bu şiir ile ilgili 216 tane yorum bulunmakta