Zemin, sağır taştan mavi gökyüzü!
Rutubetli duvar görünmez kirden
Hücreler bir zulmün en kirli yüzü
Münzevi bir çığlık duyulur birden
İçtima saati! Her sabah odam
Hâlâ kulağımda çın çın öter zil
On metre karede tam sekiz adam
Koğuş kalk! Maltada sıraya dizil
Bahçede bir metre kare boz toprak
Ve koynunda bir gül, bir sarı lâle
Avluda rüzgârla savrulan yaprak
Ne kadar benziyor ben de melâle!
Gece saat on bir mazgal kapalı
Demirden kapılar sürgülü tek tek
Gardiyan dediğin eli sopalı...
Üşüyorum! Neden soğuktur petek?
On metrelik dünya efkârlı volta
Avluda rüyalar edilir tâbir! ..
Ranzalar üst üste, mahkûm alt alta
Koğuşlar mezarlık, ranzalar kabir
Hissiz duvarların yoktur bit dini
Mücrimlerin çile çektiği hâne
Türkü söyler dinler, kendi kendini
Kader! Artık her şey, her şey bahâne
Çift katlı ranzada tatlı hevesler!
Her mahkumun ayrı anısı var da
Koridorda çınlar ürküten sesler
Akseder kaybolup gider duvarda
Zindan, Yûsuf için bir sırça saray
Dört metre karelik koskoca ada
Ve elimde tespih, fincanımda çay
Bedeli ödendi karantinada
Sırdaşım mescidim, alnımda günâh
Kirini damıtır nemli seccâdem
Duâ dilekçemi sunduğum Allah
Âzâd kıl rûhumu… Sar beni adem
Kayıt Tarihi : 4.5.2006 12:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ve geceye düşer sessiz çığlıklar. Karanlık dehlizlerde parmak izleri... Yere düşen kan! .. Loş duvarlarda benek benek zulmün izleri... Canhıraş haykırışlara kapalı demirden kapılar. Gölge gibi duvarlarda yansıyan eller. Sürgülü vicdan. Bir boşlukta uçuşan kelebekler. Şimdi beni bekler. Sonsuzluğa uçmak istiyorum! ..
![Seyit Kılıç](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/05/04/zindan-i.jpg)
Seyit bey iyimi yaptınız şimdi Bana cezaevi günlerimi hatırlattınız
Ama Güzel bir çalışma Has bir emek yüreğinize sağlık diyorum
TÜM YORUMLAR (3)