derûnî çekti gözlerine
pâdişah sürmesini
dîdar hicâbı nikâbı ipekten
sırça kalem başlarında
uluduğunu duyuyorum
aç kalmış yürekçil şiirlerin
apak mı apak
bir kelebek kanadına
kırdım ufaladım
kız kulesini
esmer gemileri
galatayı
sardım sarışın
yorgun
iki hisarı
zifire batmış İstanbul
bir şâir ağızlığında
kâh kaba kıyım
kâh ince kıyım
tuzlak su kenarında
gezdirdim burnumda
yakılmamış
amber balığı
dil verdim
çizdim
koza sırtını
ıslattım dokusunu
nasıl da kokuyor
nâmussuz
esrik esrik
bir duman vurdum
yalaz alaz
tükettim zafiri
yalnız kurtlar mı sever
sisi pusu
isli dumanı
kral at yaylasını
esrar yaylasını
inmek bir şehire
inmek ta hücrelere
taşımak
elden ayaktan düşmüş
mihmandar hamalları
vakur kendi ipi ile
bir kuş kafesi gibi
açmak küflü süfli
sürtük zindanları
uçurmak şen şâtır
bukağılı güvercinleri
sağmal İstanbul
kör olsun
mümbit çorak
gizil memelerin
kor olsun
sen ki
kimleri beslemedin
01 Kasım 2017 Çarşamba
Macit KuruçayKayıt Tarihi : 18.3.2018 02:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!