-Hatice İkbâl'e...
gözlerin ihtiyar mezar taşları
adın merhamet
gözlerin içimin çağıldayan ırmakları
adın merhamet
gözlerin unutulmuş gözyaşları
adın merhamet
gözlerinden kalbine giden yolda ben hep varım
gözlerim gözlerine dalmaktan bu kadar mı korkmaz
kulaklarına fısıldamalı hışırdayan kavakları
adın merhamet
kulakların kalbine yol olmalı
adın merhamet
kulakların işitmeli heyecanımı
adın merhamet
kulaklarından kalbine giden yolda ben hep varım
kulaklarım aşkını duymaktan bu kadar mı korkmaz
dilin hiç korkmaz mı sevgini söylemekten
adın merhamet
dilinde yarası uykusuz gecelerim
adın merhamet
dilinde dinin, imanın ve aşkın
adın merhamet
dilinden kalbine giden yolda ben hep varım
dilim sözlerine dolanmaktan bu kadar mı korkmaz
burnumda kokusu mutlu sabahların
adın merhamet
burnumda buhuru terli yazların
adın merhamet
burnumda sızısı sevgiye dair zamanların
adın merhamet
buhurdanlıklarda tütsülenen nazarların dumanında hep ben varım
yangın aşklardan kalbim bu kadar mı korkmaz
dokunduğun yüzümde kanıyor kandan kesikler
adın merhamet
dokunduğun gözümde cenazesi kadınlığımın
adın merhamet
dokunduğun yollarda koşturmacadır gençliğim
adın merhamet
dokunduğun her dudakta ben hep varım
dudaklarım dudaklarından bu kadar mı korkar
... ve Tanrı erkeği sevilmek, kadını sevmek için yarattı. Kadın yaratışmış değil, erkeği yeni baştan yaratandı. Aşk hep vardı da, sevda bunca zaman kilitli sandık diplerinde mahpus kaldı. Şimdi üstüne küf, sandık, yağmur kokusu sinmiş lekeli çeyizliklerin arasından sevdayı bulup çıkartmalı. Yürek evinin baş köşesine oturtmalı. Huzuru yanına yoldaş katmalı. Büyüdükçe büyüten, büyüttükçe büyüyen gönül dağına anlam katmalı... ve bütün bunların adını sonsuz bilgelik koymalı...
... Tanrım
korkunu içimden alma...
Kayıt Tarihi : 12.11.2005 21:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!