Siz
Zile'ye gittiniz mi hiç
Çekerek üstü büklüm büklüm yollardan geçip
Gelinciklere selam verip yamaçlardan
Pancar çapalayan kadınların yanık tenlerini gördünüz mü
Çileleri köprü olmuş
Yol olmuş yürekleri
Işığı olmuş insanlığın
Anşa Bacı'nın
Sırrı Baba'nın menkıbelerini
Dinlediniz mi yol boyu köylülerden
Halaya durdunuz mu hiç
Semah dönenlerin karıştınız mı aralarına
Eşkıya hikâyeleri dinlediniz mi seferberlikten
Batı Cephesi'ne
120 atla gidip 12 süvarinin dönüşünü duydunuz mu
Halk hikâyesi gibi anlatır âşıklar
Dertlerinin dert ortağı sazlara
Zile'deki Emrah çıraklarını duydunuz mu
Ceyhunî, Mevcî, Şermî'nin
Emrah yolunda sazlarını dinlediniz mi
Talibî Kolu'nu işittiniz mi Âşıklar kahvesinde
Seyid Derviş'in Yatırlar Destanı'nı okudunuz mu hiç
Şeyh Ethem Çelebi'yi, Ahi Evran Sultan'ı, Şeyh Muharrem Dede'yi,
Hüseyin Gazi'yi, Şeyh Ahmet Dede'yi, Çeltek Baba'yı ziyaret ettiniz mi
Siz
Zile'ye gittiniz mi hiç
Poyrazın serin okşadığı çiçeklerle yüklü
Karayün Beleni'nden inerken
Yorgun kamyonları gördünüz mü
Alnında kocaman maşallah yazılı
Veda edercesine evlere
Ağır yükün altında
Gitmekle gitmemek arası bocalayan
Kara dumanlar çıkaran tepesinden
Umutları karlı dağ gibi
Hayalleri uzak
Terini bulutlarla silip
Pancar taşıyanları gördünüz mü
Siz
Zile'ye gittiniz mi hiç
Kırk camide
Kırk hatim indirilirken dinlediniz mi
Hırka-i Şerif'in
Zile'den gittiğini duydunuz mu
Halveti Dergâhı
Müftüoğlu Tekkesi'ne uğradınız mı
Şehitlerin haykıran sözlerini hissettiniz mi
Kınalı Ali önünde
"Ben garip başım garip
Sıla'da eşim garip
Ölsem mezara girsem
Mezar'da taşım garip"
Diyen Talibî'yi
"El vurup yâremi incitme tabip"
Diyen Sadık Doğanay'ı dinlediniz mi
Zileli âşıkları gördünüz mü âşıklar anıtında
Zile halkının Türkmen boylarından geldiğini duydunuz mu
Karaevli, Dodurga, Karkın, Bayat, Iğdır, Emür, Salur'un
Zile'yi yurt edinip köy kuran
Cedlerimiz olduğunu okudunuz mu
Siz
Zile'ye gittiniz mi hiç
Semiramis'in kurduğunu işittiniz mi Zile'yi
Zile Kalesi'ne çıktınız mı
Kale burçlarından baktınız mı ovaya
Sezar'ın Veni-Vidi-Vici sözlerini kazıttığı taşı gördünüz mü
Saat Kulesini incelediniz mi kalede
Lâley kirazını yediniz mi Zile'nin
Leylek gözü denen
Kırık leblebisini aldınız mı
Zile pekmezini tattınız mı hiç
Gitmedinizse Zile'ye
Gidin mutlaka
Tahta minareli camileri gezin
Külebi'nin şiirlerinde hissedin Zile özelini
Sepetçioğlu sokağında bir nefes alın
Soluklanın bir tas ayranla
Romanlarından bölümler hatırlayıp
Otantik kültürün nasıl korunduğunu görün orada
Kent kültürünü anlatın insanlara
Kayıt Tarihi : 20.3.2015 15:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!