Zil Çalarken Aşk Kitabını Kapatma

Mutluluğun dalgalarında gizin suları kirlenir,mavi yelkenli ruh seferim gelir, beni alır sensiz kalakaldığım isimsiz sevda kraterlerinde kurtarır.
Bakışlarının ummanları tuzlu sular yutar sensiz,nefessiz kaldığımız teneffüslerde.En tenha bir gölgede bakışmak gerek,bütün okulun gözü görmesin kör bakışlarımı.
Rengine paketlenen bir düş yumağım var,Türk edebiyatı dersinde şair hocamızın yazıp okuduğu şu şiirin son mısrasında biraz öldüm can hışımım.
“İlmi düşler çiziyorum tuvale, ruhumda tatlı ırmak akar gülüşüne
Masallar akraşır dostluk merdivenlerinde ben ile sen arasında Kaflar uzar.

Tutkun, taptığım yüreğin Yollug Tigin tarafından yazılmamış anıt gölgesinde alınmış terimle yazılmış gelişmiş özlemdir.
İlk dersimiz Orhun yazıtlarıydı. Kitabe çözünürlüğünde senin sevgi mürekkebin akıyordu.
Ararlığa utuşunca geceler, gözlerinde namlular beni vururdu.Yan sıradan ne oluyor çifte kumrular diye bir es geçerdi.
-Utanırdık, tutanırdık.Tane tane, sokulmalısın içime,sayılar bizi matematik dersine kadar idare etmeli.
Direncim gözbebeklerimde durur, aslıya ders veren hecelerimde kurt ulur utangaç halim.Sana bakmaktan,dersi tam anlayamadım.
-Ateşi ilk kim bulmuştu sahi.İçimdeki sen ateşini ben bulmuştum,bak tarihçeler bile bilmiyor.Parayı Lidyalılar iyi ki bulmuş ilk mesajımı paranın üstüne yazarak hani borcum var diye uzatmıştım,sınıf hiç çakmamıştı.

Bir çakal öksürüğünde anla ki içimde düğümlenen senli özlemler var.Kantinde bekle beni.İki çay aldım orda seni bekliyorum.Karıştıralım ceylan bakışlarında günü,saçlarına arkaya doğru sakın atma, geçmişimi atmış gibi sanıyorum.
Gündüz karanlıklarda üşürüm de söyleyemem ve her sözcüğünün., benim için yeni yazılmış ders kitabından daha çok manası vardı.
Sorgusuz,disiplinde suskun kalmış yüreğinde sen yazılı bir fukarı gibi duvar dibindeyim.
Dudaklarından akan özlem sularının gelgitlerinden, sığınırım aşk yurdunun bakir vahalarına.Kimya defteri arasında sakladığım kimya ile ruhumu aşılarım mahsule aşk olmuş buluşma yerimizde.İlk buluştuğumuz yer dünyanın en büyük ürün veren sevgi hazinesi.Seni bana ekti işte gördün mü?
Yüreğimde binlerce roman okunur yalnız seni anlatan ince mesajlı tutku imgeli bir dize olurum.
-Kimi aylarsın Aylaş yüreğimin günleri su gibi içtiği sensiz kaldığım sözlülerde. Sahi tahta ben o kadar heyecan yaşarken
Senin orda masum gülücükler dağıtman hangi dinde yeri var kitapsız.
Sözcüklerimde infilak eden sevgi cümlelerinde ders aldın mı.
-Ev ödevini unutma,odan gittiğinde duvarına astığın resmime bir kez daha bak.Sana yazdığım ilk şiiri çerçeveletip duvarına asmışın.
-Oysa sana yazdığım kitap dolusu şiirler var,hepsini duvarlarına assan,şefkatlerine sarıldığım, dudaklarının kımıltısında helecanlarda harcanan anlarıma derman olmaz mı şiirnazım.
-Coğrafya dersinde doğduğum yeri arıyordun,hala bulamadın mı?
Everest dağından sonra senli bir ırmak akar,oracıkta şirin bir köy var,işte canımı seve seve verebilirim dediğin aşk hamalın orda doğmuş.Değmez’ içimdekileri anlatmaya. Yağsız ilmek saatlerinde
Not tutmaya çalış,alıştırmalar yap üç bilinmeyen denklemlerde dünyanın üç gününü gün etmeye payda ol.Payında ben varken, benimle senin toplamından herkes biliyor ki iki kumruluk bir aşk çıkar.
Biyoloji dersinde yunusun peşine takıldım kaldım, Yunus’tan dizeler okudum ,Yunus menkıbesindeki gibi ruhunu karnında taşıyan bir gelecek beledim.Bizim aşkımızın kitabı da olmalı.
Sen yüreğini kağıt kağıt ser, bendeki bütün büyük aşkların tutku kalemi her şeyi anlatmaya yeter.

Haylaz gönlümü çocuk sevginle saldım enginlere, yüzüyorum, özlem denizinde. Yan yana olmanın yaşam tuşlarında, resetledim kaçınılmazlığı.Yazgının silgisini kullanarak, yazıldım bahtına.
Aşkın olduğu yerde varız” diyen bir şarkının en güzel melodisinde aşkın çaldığı bu yürekle, hep seninle anılır,hep seninle nakaratları söyleriz.Son bakışmamızdan sonra ders zili çaldı, bu ders bitememeliydi ruh gülüm.