http://www.huseyinyuk.com http://www.rawajans.com/
Dereler nasıl kiri temizlerse
Otlar kenarında biterse
Oltalar yenik düşerse sığlığa
Bende yangınımı söndürürdüm seninle
Her seyrettiğimde sendeki duruluğu
Susamış günahlarımı temizlerdim
Balıkları kayalarına saklardın
Ve ben avlıycam derken avlanırdım
Bir su nıye kanar ve bir kaya niye ağlar
Midilli niye patlar çayırlar yol olur sellerinde
Bin öküzün rızkını alır gider bir günde
Köylü ağlar su akar zaman yanar
Her derede bir köy ve o köyde sevda
Yanık türküler susuz dudaklarda
Kime söz verildiyse akıp gider
Değirmen döner söz biter sevda başka yaza kalır
Kayıt Tarihi : 29.7.2007 00:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
midilli sarıkamışın bir ovası soğanlı yaylasına komşu karlar erıyınce sel basar micingerti
![Hüseyin Yük](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/29/zigav.jpg)
Çok Özledim Micingirt
Micingirt'i özledim,
Şeremet içimde bir aci hüzün
Selahattin çayırı Gobut Şorak Adalar hani
Hani Micingirt beni bir gün arayacaktın
Ne Appo'nun torunları nede Selim tanır beni
Çok efkârlıyım çok Micingirt
Soğanlı yaylasında ayran içtin mi arkadaş sen
Yalınayak karakış Akbaba’da koyun güdüm mü?
Zigavi, Kara köse’nin karlı dağlarını
Ağustosta süzdün mü kale’nin üstünden?
Ya tarih kokan mağaralarda kümbet'te
Ceneviz'i Saltuklu'yu Osmanlı’yı?
Micingirt baba diyarı ata diyarı
Micingirt suskun Selçukludan beri suskun
Kalesi kümbeti tarihiyle suskun...
Mezar olacak mı son demimde açıp kucağını
Günbatımı da siz hiç Semihi Appo’yu
Hacı emmimi düşündünüz mü?
Kabristanın soğuk kalbinde? Susun Micingirt tükenecek
Bu sitem bu hasret sana Micingirt.
Zigav bir başka akıyormuş Aras'a doğru
…
Kanni, Haydar komi, Araba yolu, sizden ne haber
Cenge mağara sen ne dersin kartol haşladığım çaynikle
Biliyorum ne Hakki dayı var ne Emihan, ve niceleri
Saklayamadım hasreti yüreğimde
Değirmenler yetim kalmış Hacı Fikret yok Hacı Hadis nerede
Ne Bursa'da ararım seni artik, ne de hayal kurarım
Seninle buluşuruz gidenlerinle mezarın öbür ucunda
Micingirt, sende açtım gözerimi sılaya
Sanki gözlerimde canlanırsın her gece
Ve bakışlarım ararken seni seni Micingirt seni...
Unutamıyorum ne uykum geliyor, ne hevesim
Sen varsın gecelerimde Micingirt sen
...
Yukarı Micingirt'i özledim kar ortasında
Sen vardın Topkaya aklımda İslamsor'la beraber
Matem bastı yüreğimi amcalar gitti,
Köylüler gitti yalnızım micingirt
Selam getireceğim selam Micingirt
Zemherinin soğuğuyla
Nasıl haykırmalıyım ki duyasın
İlk defa bu kadar özlüyorum, ilk defa…
Bu kadar yetim hissetmemiştim kendimi
Kimse otağını kurmamıştı düşlerime Micingirt senin kadar
Her adımda karsıma dikilen Çermesu
Düşlerime girip fısıldar mısın?
Islak gözlerimde güneşimi yırttım karanlıktayım,
Bekliyorum ölümü birlikte olmak için seninle
Evet, Micingirt sen koca çınarsın, sancak beyinden yadigârsın
Sen tarihsin tarih kokan yamaçlarınla
Ben delisiyim tarihimin ihtişamının
Simdi bir başka hasretteyim Micingirt, bir başka hasret
Bir diyar-i vatanda ve çook uzaklarda çook..
Çok Özledim Micingirt çok...
Ah Micingirt Ah...
Rengârenk Şeremet sinem tüllenir,
İçimde bir serap oldu Micingirt.
Hasretim köpürür yaram ellenir,
Semihim ölünce soldu Micingirt.
Yorgun Behsat emmim bahtına küsmüş,
Hanımı dert yükü yaşlanmış susmuş,
Unu suya vermiş eleği asmış,
Gözlerim hasretle doldu Micingirt.
Haci Hadis amcam ararım seni,
Ne değirmen kaldı nede kefeni,
Yalan oldu her şey anladım fani,
Vefakâr insanı boldu Micingirt.
Esker Emmim gördü gözü yaşlandı,
Nasırlı elini öptüm içlendi,
Ayranlar yapıldı kartol haşlandı,
O günler aklıma geldi Micingirt.
Babam muhtar oldu hizmete koştu,
Hizmet nimet deyip yollara düştü,
Bursa ya gelince yandı tutuştu,
Hicrandı ayrılık zordu Micingirt.
Nerde Memmet Emmim Rebici nerde,
İbrahim amcamı gördüm sahurda,
Duygularım harap hasretim hurda,
Hasretlik sinemi deldi Micingirt.
Çetin Emim yasta çıkmaz avazı,
Ne kışı yaşıyor ne sever yazı,
Oğlu imam olmuş yok Hacı Gazi,
Öldü Hacı Hedis öldü! Micingirt,
Sarıkamış ilçem Micingirt köyüm,
Birçoğu akrabam birçoğu dayım,
Çok özledim dostlar kınama beyim,
Aklımı başımdan aldı Micingirt.
Tarihtir Micingirt, tarih kalesi,
Ayılar post olmuş yetim balası,
Evelik, kuşburnu, yemlik lalesi,
Dirildi düşlerim güldü Micingirt.
Yayla garip kalmış hazan dağında,
Gözüm yoktur vallah peynir yağında,
Hüsameddin dedem gönül bağımda,
Edepli vakarlı haldi Micingirt.
Bu benim gönlümün son sedasıdır,
Hasretin figanı ve sevdasıdır,
Maziye vefanın ifadesidir,
Yarama kaplanan küldü Micingirt.
Ömer'im bilirim bu dünya fani,
Büyümüş çocuklar herkes yabani,
Boncuk boncuk gözler tanımaz beni,
Hatıran çilesi kaldı Micingirt.
http://www.omerekincimicingirt
Köylüler & (İnkaya-Micingirt)
Nerdeyiz köylüler ne oldu bize
Ayrılık vurgunu vurdu köylüler
Derdimden bir buket vereyim size
Yavrular köyümü sordu köylüler
Hacı Celal vardı tuğrası hayır
Çeşmeler akıttı cennetten nehir
Hacı Gazi köyde keserdi mehir
Düğünde başbarı kurdu köylüler
Hacı Ahmet yapmış kışlalarda ün
Altınları sebil döküldü güğüm
Dedem Hüsameddin gülmüştü o gün
Hacı Behsattada vardı köylüler
Serdar Efendi var köyün üstünde
Dedem Zeki Sifil baytar aslında
İbo dayı vardı eli bastonda
Şeremetti onun yurdu köylüler
Hırlak Celal nerde gönlü pehlivan
Yediği ekmekle bir kuru soğan
Yokluk kaderiydi ekmeği yağan
Liste yaptım ölüm derdi köyüler
Hakkı dayı bekçi gördüm sadakat
Biçerdi çayırı kalmazdı takat
Kanlıda çobana atmıştı tokat
Çoban onu yere serdi köylüler
Mucip Hacı Hedis icattı işi
Doluydu ambarı kaynardı aşı
Birde vardı Hacı Ömer onbaşı
Ölünce mezarı nurdu köylüler
Semih civan Semih göçtü bırakıp
Anası kör oldu ağlayıp bakıp
Köye figan düştü sineler yakıp
Bizede gurbetlik zordu köylüler
Kula Memmet hasta bakışı hüzün
Cinolardan Habib yatalak hazin
Köylüler çok dertli bir gidin gezin
Gönlüme gam keder girdi köylüler
Ölmüş Hasbi Amcam izi silinmez
Şeremette Mevlüt dayı görünmez
Ölüm zor gurbette mertçe ölünmez
Rüyamda mezarım dardı köylüler
Zevki sefa yoktur ahır zamanda
Hacı Fikret Ömer aynı mekanda
Yetimleri ağlar yaşlar sahanda
İki köye acı verdi köylüler
Dedem Hacı Sadi ninem Hatice
Öldüler hepisi ağlar Netice
Ne buğdayda tat var ne bakar tece
Son durak mezarda durdu köylüler
Cinolar Nadolar Leventler selam
Baharlar Işıklar hepsi vesselam
Düğünde ölümde hep birlik olam
Şeytan nifak sokar gördü köylüler
Hacı Coşkun muhtar bıraktı izler
Toplandı ahali yaşlandı gözler
Herkes helallaştı duaydı sözler
Peşimizden bakıp durdu köylüler
İsmail Ekinci taşa yaslandı
Nazim dayı bakıp yaman hislendi
Anam helallaştı teyzem seslendi
Ömer son kez selam verdi köylüler
Bu şiir değildir hasret ızdırap
Görürüm inşallah bir daha serap
Mahşerde buluştur günahsız ya Rab
Gönlüme bir sevinç sardı köylüler
Köylülerime saygı ve hürmetlerimi sunar ölenlere rahmet kalanlara sıhhat
ve afiyet dilerim...
Ne hoş tabrirler:
'Balıkları kayalarına saklardın '
Ve okuduğumda aklıma yapışan soru, sorulara yol veren soru:
'Bir su nıye kanar ve bir kaya niye ağlar
Midilli niye patlar çayırlar yol olur sellerinde '
Ankara'da bugün -suların çekileceği günde- okumak bu şiiri ayrıca anlamlı oldu benim için. Etrafta bir telaş, insanlar (özellkle biz, daha önce su kesilmeleri yaşamamış genç nesil) yeni yeni öğreniyorlar suyu ne çok sevdiklerini. Kıymetler hep 'kıymetli' gidince bilinir ya, öyle..
Suyu sevmek..
'Bir su niye kanar'
Ve su, niye taşar? Hayır kimse molarite hesaplarına girmesin, kimse, hiç kimse baraj debisi ölçmesin!
Sular niye kesilir? Sular bitmek ister mi? Sular farkedilmek mi ister, ondan mı tasarrufa gidilir? Sular da kuşlara özenir mi, sular da uçmak ister mi?
TÜM YORUMLAR (3)