Zifir saçlarına asılmış ömrüm
Vefasız rüzgârda savrulmuşum ben.
Yeşil gözlerinin yetimi gönlüm
Kurak iklimlerde kavrulmuşum ben
Yollarım kapanmış bir kara kışla
Umudum kırılmış sopayla taşla
Gözümden damlayıp süzülen yaşla
Sensiz diyarlarda yoğrulmuşum ben.
Ruhuma dermansız dertleri attın
Vurgun güller gibi bağrım kanattın
Sevdayı, vefayı, aşkı unuttun
Garibim, cennetten sürülmüşüm ben.
Bakışın ok gibi bağrıma vurur
Bu aşkın çiçeği gönlümde kurur
Sensizliktir beni yakıp yıkan ur
Kader oyununda yorulmuşum ben
Solgun güle döndüm senden firakla
Bahar gülüşünü gözüme sakla
Kararan bahtımı yeniden akla
Çilenin tahtına kurulmuşum ben
Bekledim gelmedin haber salınmaz
Dizde derman bitmiş menzil alınmaz
Gayrı bu ellerde sensiz kalınmaz
İşte bu zamanlar vurulmuşum ben.
Coşkun sular gibi çağlayıp durdum
Başımı taşlardan taşlara vurdum
Gözlerin kıblegah kalbindir yurdum
Senin yüreğinde durulmuşum ben
Bir tek senin ile durulmuşum ben
Kayıt Tarihi : 3.1.2007 23:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)