Bir karanlık puslu hava…
Düğün alayı misali eğleniyor tüm ihanet elçileri.
Halay başında ise ‘O’.
Odamdayım yatağıma uzandım.
Tavan üstüme çöküyor.
Hiç bitmiyor sarsıntılar, dinmiyor sular.
Canım çok yanar mı telaşı var zavallı kalbimde.
Ellerim bir başımı sarıyor bir kalbin üstünde.
Eskiden kapı gıcırtısında oynardım sallana sallana,
Simdi aynı ses sallıyor bedenimi acıyla, korkuyla..
Giriyor namahrem acılar odama, uzanıyor yanı başıma.
Ayrılığın gerdeği bu, yaklaşıyor usul usul..
Bozuyor kız gibi taze bir aşkı hiddetle…
Dinlemiyor can acısı, kalp yarası.
Tek derdi kanatmak ruhu, nefretle.
Bitti işte bak her yer kan revan, kalp delik deşik.
İhanetle doldu taştı, bebeğimize ait tahta beşik!
Aşkımı oynatacak halim yok.
Koca bir bozgun yüklü ruhumda.
Kalbimin kalemini kırdı güvey,
Satıldı ruhum her şey dahil yok pahasına…
Atıl oldum artık eskiciler alsın beni.
Ölüyorum, ölüyor bana iyi bakın.
Gidiyorum,
Geri dönüşümde muhteşem falan olmaz.
Nikahım aşkla kıyılmış benim,
Boşol bana dokunmaz…
Kayıt Tarihi : 14.2.2011 15:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!