Zıddı Tek Şiiri - Uğur Musab Şahin

Uğur Musab Şahin
2905

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Zıddı Tek

“İç güzellik” ararken, “hiç güzellik” bulacaksın.
Diyanet hıyanet olmuş, sen nerde duracaksın?
Ensemde kazan kaynar, açgözlüye bu davetler.
Bir aç doyursan, herkes "bir tok doğurdu" derler
Bir kuşsütü, bir de aslan sütünü özledi masam
Sol koluma denizi, sağ koluma deryayı alsam
Nargilede saklanır nane limon, bir tutam tütün.
Akdeniz nevresim im, Ege yorgan üstüme örtün
2019

Doğru “tektir”, yanlış “pek”
Yanlışla, yalanın zıddı neden tek?
2019

Doğum yaklaştıkça, ölüme daha yakınız.
Ya doğmadan ölenler, şu talihe bakınız.
Düşler kafamızdan gelip geçen misafir
Bazen ruhu, bazen beyni kemirir vampir.
Kimi zaman hayır olur, kimi zaman şer
Sabır demli akıl çayı, ikram etmeli beşer.
Her düşünce, beyne atılan eski bir tohum
Beynin sancırken akıl rahminde, doğum.
Bilgi hamallığıdır bu, çok eski bir müşteri.
Vicdan gözetmez hakem, hayırı ve şerri.
Muhalefet ettiğin düşünceler, sana gelir
Bu düşünceler, belki kötü belki de iyidir.
Beyin hapishanesi, vicdansa hücresinde
Gardiyan ön yargıdır, aklın pençesinde
2018

Gülmekten öldü denir,
Gülmekten kim ölmüş?
Gülmekten ölenlerin,
Öldüğünü kim görmüş?
Duvarı nem, insanı gam
Öldürür benim bildiğim.
Kafa dönmez baş döner,
Rakı deyip su içtiğin.
Kimi bu dava yolunda,
Tekerine taş koyar.
Ya yüreğini, ya benim gibi
Bu davaya baş koyar.
2019

Yol hak yoludur, adımını dikkatli at.
Batıla saparsan önüne ve arkana bak.
Mazlum zalimden, zalim âlimden korkar.
Kalem-i kılıçtır, Âlim kanı mürekkep kokar.
Zulüm baki olmasa da, sabırla test edilir.
Ya kahırdan ölünür, ya da murada erilir.
Onca şeytanlar gördüm, cahile akıl veren.
Hatta mazluma da, şeytana da zulmeden
Olanları bilenlere, olacaklar bir basamak
Bu Ehl-i ilim işidir, Cahillere kronik yasak.
Dünyayı tanı aldatma, ahireti bil aldanma
İletişim sükûtla başlar, ama dil ile sanma
2017

Berzahta Hz. Adem’e değil, Allah’a secde ettim.
Dünyada da kula etmem, Hakka secde ederim.
2019

İnce uzun kavaklar arasında, üç dölüm bahçe
İçinde asırlık çınar, koyu gölgesi sanki gece
İncir, dut ağacı, irili ufaklı bodur kiraz vişneler
Küçük mor bir ev, önüne serpilmiş al al çilekler,
Bir köşesi koyu nane kokusu, püsküllü mısırlar.
O küçük bahçede kavun, karpuz, ne ararsan var
Çıkrıklı kuyudan tutunda, önünde süs havuzu
Barbükesinde her pazar çevrilen, taze bir kuzu.
Kışın yakmak için salonda büyük bir şöminesi
Cıvıl cıvıl kuşlar, uzaktan köpek havlama sesi.
Gece rengarenk ışıklar, buz gibi artezyen suyu
Beni endişelendirirdi, Okçu köyü halkının huyu
İkaz etse de muhtar, korucu hatta camide hoca
Önüm Dumlupınar üniversitesi, arkam Çamlıca
2019

İşine geleni değil,
İçinden geleni sevmeyi bil.
Aşk acıysa, sevgi sancı
Ya baş taşı, ya baş tacı
Biri kazan, biri kazandibi
Hz.Yusuf’la, Züleyha gibi
2019

Köpek kasaba, öküz trene çok bakar.
Ne öküzden makinist, ne itten kasap var
Eşekle keçide inat, deveyle mandada kin
Koyunda saflık, kedide nankörlük bin.
Kurtta asalet, tilkinin hinlik özünde var.
Köstebek toprağı, tavşan kayayı oyar.
2019

Dikilitaş bayırından aşağı koşarken,
Solumuzda kalırdı Değirmendere.
Alıç toplar, balık tutardık geçerken.
Şimdiki huzur parkta, otururduk yere
Bazen Hacı Kadim çamlığına çıkar,
Ya Dıpbaranın havuzunda yüzerdik.
Kuyucak koruluğunda ateş yakar,
Göğem barajında aile boyu gezerdik.
1999

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 7.9.2019 22:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!