yürekte dert içte keder beni hicran gama salar
halim gören bilmem ne der otursam tahta masalar
anlatmaya cümle yetmez karnı açsa bülbül ötmez
pekte enterese etmez yerçekim türü yasalar
durmam talih ile küste sıkılınca çıkar piste
yaparım dertleri liste ister duvara asalar
diyor sana selam haram akrabayla yokki aram
tuz alırdım olsa param yarama filan basalar
damların vardır çörteni çok severim esmer teni
musa gibi çeker beni denizlere vur asalar
acep kızarmola peder gençliğim oldular heder
beni pek tedirgin eder mağarada yarasalar
doğa ile yarışsamda koşa koşa yarışsamda
kayıplara karışsamda ardım sıra arasalar
öldürmez ya zevkle hazla hani yargısız infazla
kaybedeceğim en fazla zeytinyağlı pırasalar
sevgi şevkat tek umudum sıcak çaydan bir kaç yudum
yağmur yiyip üşüdüm saçlarımı tarasalar
ayırmam sarhoş ayığı şart olsun vurur yayığı
baş paralarım bıyığı gülüm sana burasalar
korkarım ya solacaksın yahut evde kalacaksın
bu gidişle olacaksın sen rahibe teresalar..
..aah aman aman yaar.. niye beklettin yağmur altı bu kadar ne günahım vaar..
Kayıt Tarihi : 11.11.2009 22:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Demircan](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/11/11/zeytinyagli-pirasalar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!