Ömrümde evimin bahçesinde olan bir tek zeytin ağacından bir kaç kere zeytin toplamışlığım var...Onuda tek tek yerden toplamıştım..Zeytin Bahçesinden zeytin nasıl toplanırmış,bilmezdim..Yarım asır sonra öğrendim..
Bir sevgilinin up uzun saçları nasıl taranırsa öyle taranarak toplanıyor zeytinler...Öyle sevgiyle tarıyorsun ki zeytinin dallarını incitmeden...Oda sana sevgiyle bakıyor sanki sevdalısına bakar gibi...Ağaçtaki meyveler yere indikçe,ağaç yüklerinden kurtuldukça insana gülücükler atıyormuş gibi geliyor...Sen yorğunluktan adım atamaz hale geliyorsun ağaçsa sana sevgiyle bakıyor...Bütün yorgunluğunu alıveriyor sanki.
Her ağaçla konuşuyorum,Yaratana şükrederken Ağacada teşekkür ediyorum."Saçlarını tarıyorum bak,sevgilimin saçlarını tarar gibi....." deyip ,Arada yanık bir türkü tutturuyorum..." oy sevdiğim sana şikayetim var.." yada " ham meyveyi kopardılar dalından..."
" uyan deli kızım,uyan! Yok senden başka beni duyan.." arada bir başka kişi giriyor" Dağlar seni delik delik delerim.."
O bitiriyor ben başlıyorum"Elbet birgün buluşacağız.."
Sıra ablama geliyor o yanık sesiyle ince ince vuruyor sanki sazın tellerine vurur gibi "Uzun ince bir yoldayım.." ...sanırsın karşında Selda Baycan var...Böylece zaman geçip gidiyor,zeytinlerin saçlarını tararken...
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma