Kartondan yapılmış, küçük, derme çatma bir ev
O küçük, şirin evin içinde küçük bir dev
Çocukları hurdacıdan daha yeni gelmiş
O da akşam yemeği için gazete sermiş.
Annesini sordum yarı çıplak çocukların
Gözleri doluyor annesi diyor onların
Sonra susup toparlayamıyor cümleleri
Meğer uzun zaman önce, ölmüş anneleri.
Eşi paslı bir konteynırda salmış ruhunu
Azrail fukaranın orda tutmuş yolunu
Bizim dev altı çocukla bir başına kalmış
Ne mutlu ona ki bu güne kadar yaşamış.
Saçı sakalı birbirine karışmış devin
Kartondan da olsa oydu direği bu evin
Çocuklar gelmeden serer yere gazeteyi
Ağrısa bir diş, baş kendi yazar reçeteyi.
Neyeyse niyetin sofradakiymiş kısmetin
Biraz küflü ekmek ve biraz da siyah zeytin
Onlar da sayılıp veriliyor çocuklara
Bu da ibret olsun diyor bilmez insanlara.
Aklıma daha çok sayılı zeytin takılıyor
Çünkü misafire de kanaatkâr veriliyor
O evde bambaşka bir huzur vardı sofrada
Çıkarken evden gönlümü bıraktım orada.
Kayıt Tarihi : 19.9.2012 10:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!