Göğsümde kızıla çalan bir mevsim
Sararan bir resim hüznü koynumda
Bağışla kalbim
Sana can suyunu getiremedim diye kızma bana
Getiremedim diye bayramları
Sana kırları, sana ırmakları...
Geceleri kuş yapıyorum yıldızlardan
Uzanıp da göğe tarazlanmış ellerimle
Uzanıp da yıldızlardan
Uykusuz beşiklere ninni diye!
-Kalbim mi dedim, evet kalbim
Ne dedimdi karanlığı yırtmak için?
Elbet bir duyan olsa çağıracağım
Bir şarap, bir soğan, bir soru koyacağım önüne ve
Karaciğer detoksuyla yaşayan bir ömür
Hangi sularda çözünür usta, diyeceğim.
-Hayır, deli değilim ve çok sesliyim
Ha bire kendime çarpıyor madeni sesim
Ey benim acıyı doğuran kalbim!
Yalnız sen bağışlayabilirsin bu bedeni
Bedenim: ortopedik ayakkabıyla bir seksen
Özgül ağırlık: hiç
Yüzümse, genç bir kızın kimsesiz meydanlarda
Saçlarına karanfil takması gibidir
Öyle ümitli, öyle diri.
Günler ki, bir dut ağacının yansımasıdır
Eğer de gövdesini gök bahçeye
Bir gülüşü ölümünden fazla görür.
Oyy benim genç yüzüm
Öpmüştüktü tanrıyı masallarda hatırla
Öpmüştüktü elinden
Ve görmüştük ki yalnız
Zeytin koparan çocuklar korkardı
Göğün azizliğinden.
Kayıt Tarihi : 20.1.2021 00:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!