hızla kaçtığında ufkumuzdan güneş
biraz ısı kalırdı yine de
sıcacık bir şey
onun elleri mi
benim yüreğim mi bilinmez
hiç beklemezdi gün
giderken kızılca görünürdü
kızılca kıyametlerim kopardı içimde
ellerini ellerimden ayırmak
ölümümdü
çok yürürdük bu şehirde
sahiller sahilliğinden utanırdı
gülerken güller
Gülhane'de bir rüzgar
ağaç kovuğunda sohbet
ve konuşulmayı bekleyen sözcüklerim olurdu
suskun değildim sustuğum kadar
ama dilim
söylemez olurdu
akşamın kararan vakitlerinde ayrılırdık
yabancı bir kalabalığa bırakırdım sevgilimi
tren istasyonlarında vedalar olur
metal bir hüzün sarardı beni
bütün yolcular mutsuzdu
gittikçe bana benzetirdim yüzlerini
söylenirdim: 'Zeytine bıraktığım kız,
Bir gün hiç bırakmayacağım seni'
Kayıt Tarihi : 6.9.2008 17:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aydın Soylu](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/09/06/zeytin-e-biraktigim-kiz.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)