Basamaksız bir merdiven hayaleti,
Adım adım iniyor boşluğu,
İncir kendini incitiyor daldan düşmek istediğinde,
Hâlbuki dallar intiharın eşiğinde.
Kurmaca hayatın yakından kumandalı insanları!
Hangi düğmeniz bozuldu?
Kendinizi hayata hangi iğneyle iliştiriyorsunuz?
İliklerinize kadar kana bulanmışsınız,
Yazık!
Bir tutam mutluluğa suikast düzenledi üzüntü,
Mutluluk; bir çocuğun tebessümü,
Üzüntü; oyuncak kavgası.
Gidilebilecek en uzak yer bulunduğun yer,
Kendimize ne kadar da uzağız
Ki duygularımızı aklımız dibinde göremiyoruz?
Özne – yüklem uyuşmazlığı ikimizin eseri.
Ne kadar da pahal bir tablosun?
Ayıptır sorması, neyi yansıtıyorsun?
“kaçan kovalanır”ı oynuyoruz,
Aynalardan kaçtıkça opaklarla yüzleşiyoruz,
Bakıyorum da,
Ne kadar da mat’ız gölgelerimizde?
Görülen serapların ardı var arkası yok,
Kimin peşinde oyalıyoruz kim’liğimizi?
Geleceğin telaşı gelmeyen güneşte saklı,
Güneş, güne eş olamaz bence,
Desenize yaşadığımız yer bir Gün’lük bile değil.
Yuvarlanıyor kar topları ellerimizde,
Vurup duvara parçalanırken o kadar çaresiz ki,
Bir an için doğal olduğunu unutuyor.
Senin tekrarın gelecek kış,
Peki benim filmimin ikinci bölümü ne zaman?
Sen çaresizsin, bense zavallıdan bir adım ötede.
Hangi zaman diliminde senin gerçekçiliğin var?
Şart kipine bağladığın hayatın keşke’lerle buluşma adresi,
Senin kendi yalnızlığın,
Affedersiniz?
Sizi kendinize nasıl getirebiliriz?
Hangi sapaktan sağa döneceğiz?
Söyler misiniz?
Sitem havası yok bu şiirde,
Hava sadece biraz parçalı sitemli.
Gözler uyuklamakla meşgul,
Uykunun neyin peşinde olduğu meçhul,
Karanlıkla karşılaşmaya can atan iki gözbebeği,
Sayısız boşluklar var.
Hazin bir kuraklığın hüzün dolu eseri,
Kalp kıtlaştı başkasını sevememezlikten,
Kısır kaldı hayaller,
Karanlıktan öteye gitmiyor düşünüşlerim.
Aklımı doğrayasım geliyor ama
Sana saygısızlık yapmaktan korkuyorum.
Bilmem hangi demirin ucunda kızgınlığım,
Bu öfkem kendimden başka kimseyi yakamaz.
Parmak aralarına doluyor esaretler ve
Bir bir boşalıyor tırnaklarımın ucundan.
Varoluşunu kayıpta arayan göçtü,
Kişiliğim göçük altından da çıkmadı.
Yalnızlık! Nerelerdesin?
Uzun zamandır dertleşemiyoruz birbirimizle,
Üzgünlüğümü unuttum,
Hatrın sayılır senin hatıralarda,
Kimsesizliğimi bana tekrar hatırlatsana,
Hatırlat ki bağdaştırayım kendimi seninle,
Aşkdaşım ol benim,
Kimseye ihtiyaç duymayayım kendimden başka?
Görkem Buğra KızılkayaKayıt Tarihi : 12.12.2011 13:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Görkem Buğra Kızılkaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/12/12/zeytin-dali-masumiyeti.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!