Gün batımıyla tükenirken umut
Akşamın kızıllığı sarar dört yanı
Kelimeler anlamını yitirir
Gecede derin bir sessizlik
Acının rengini tanımlar
Düş, sus pus
Umuda dair ne varsa
Bu şehirde tükenir
Üşür gece
Ve benim diye bildiklerim
Eksilirken düşlerimden
İçim avaz avaz
Tozanlı yaylasının dumanında
Kayboldu anılarım
Yeşilırmak boyunca
Gezdim, dolaştım, aradım.
Gitmekle bitiremediğim yollara
Ömür ağacının yaprakları
Dökülürken dalından
Takıldı zamanın ardına
Eksilmişliğin hüznü düştü
İzmir’in sabahlarına
Gel seninle çocukluğumuza uzanıp
Leylak kokusunu toplayalım bahardan
Saçlarımızın yönünü rüzgara
Suskuları bırakalım dağların yamacına
Bilindik hayatın yüzünü eskitelim
Toprak doymadı kana
Yer gök titredi
Dört bir yanda ağlaşan,
Anaların feryadına..
Acı üzerine üzerine geldi ölümün
Sen gülümseyince
Papatyalar açar
Yüreğimin bahçelerinde
Coşkun akan nehirler gibi,
Çağıl çağıl çağlar ruhum
Dağ bayır aşar
Sadece usudu zaman
Kucuk bir kopegin dusunde...