Küçük bir mağara, içinde çokça düşünce,
Düşünceleri sayamadığı ve tutamadığı
Acılar, düşündükçe içinin sızladığı, sızladıkça tekrar yaşadığı,
bazen taşa mı baktı yoksa gökyüzüne mi?
Baktığımız güneş aynı güneş mi ondan daha parlak kendisinden?
Hissettiklerimiz aynı mı çölün ortasında?
Bu yolun sonu pek hayırlı değil annecim,
ben ya bir bileğimi dikine keseceğim
ya da bir tırın önüne atlayıp beni kocaman lastikleriyle ezmesini bekleyeceğim
ya dur bakalım belki daha az acılı bir yöntem bulursam onu da deneyeceğim.
Sen yine de şunu bil isterim,
Burnumda olunca o güzel çay kokusu
Bana öyle gelir ki ben hayatımı yaşıyorum
Tüm gün kitap okuyabilmenin hazzıyla yudumluyorum onu
Hele bir de uzatabiliyorsam bacaklarımı
Telaşsız bir günün sonunda
Bomboş bir günün başında
Bugün saçlarımı tararken
bir kaç tane yalan döküldü yere ve eğildim bakmak için
Saçlarımdan dökülenler:
anneme ihanet,
babama yüzsüzlük,
kendime söylediklerimdi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!