Yine gözlerin düştü aklıma
Bir sonbahar akşamı
İnadına yeşil...
Her susuşun bir başlangıç
Her kaçışın peşinden gelişim oldu.
Düşündükçe gözlerini gitmeleri özledim
Siyah gözlerin
O güler yüzlü yüzün
Bir mehtap gibi
Saçların kıvır kıvır
Kaşların siyah
Doğa yeni yeni uyanmakta o tatlı uykusundan
Güneş yavaşça silkeleniyor bulutların arasından
Sonra denize sunuyor pırıltılarının en güzelini
Kuşlar sabahın sarhoşluğunda el ele tutuşan aşıklar gibi
Bir bir dizilmişler dalga kıranlara
Kendimden geçercesine izliyorum
Bir hiçim sensiz
Mahzene kapatılmış
En azılı suçlu
Ayaklarına prangalar vurulmuş
Bir garibim
Sen yoksan bende yokum insanca
Gelme dedin gözlerime
Gelme! ! !
Kum saati dolup boşaldı
Vakit doldu sevgili
Dinledim seni gelmedim
O gökkuşağı gözlerine
Bir yer olsun istiyorum
Acılardan gözyaşlarından
Umutsuzluktan uzak
Çocuk sesleri istiyorum
En can alıcı kahkahlardan
Koşuşturan uçurtmaların
Yokum aramayın sakın beni
Boş sokaklarda
Dilencilerin gözlerinde
Karanlıkların kötüsünde
Nerede olabilirim diye
Düşündüğünüzü bilirim
Nasıl severdim seni
Hiç bilmedin ki
yada istemedin bilmeyi
Oysa açıktı ruhumun kapısı
Sonuna kadar...
Gözlerin görmediyse
Bir bulutum işte...
Yavaş yavaş ilerleyip
Gökleri inleten bir fırtına sonrası
Birilerinin gözlerinde
İki damla yaş olmayı bekleyen
Ve sonsuza kadar
Bu kenti bırakıp gitmeliyim diyorum
Bir gece ansızın
Bu kenti bırakıp gitmeli...
Hüzünlerime inadına kucak açan
Aşklarıma gaddarca sırtını dönen
Bu arsız kenti yine bir gece
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!