Bahtı Karalı Zeynebim
Bahtı karalı zeynebim
Bir kuş yaralı zeynebim
Hasret saralı zeynebim
....Vurun beni vurun beni
....Acımayın vurun beni
Gelin oldu bilemedi
Kader dedi gülemedi
Yollar uzak gelemedi
....Vurun beni vurun beni
....Acımayın vurun beni
Hangi kurşun kalem yazdı
Felek arsız yine azdı
Kim bilir kaç kapı gezdi
....Vurun beni vurun beni
....Acımayın vurun beni
Yalan ise dünya yalan
Etme gönlümü dur talan
Bir sevdam var elde kalan
....Vurun beni vurun beni
....Acımayın vurun beni
Gelme artık üzerime
Alemi güldür yerime
Kan düşmeden gözlerime
....Vurun beni vurun beni
....Acımayın vurun beni
& Aşık Alemi &
Zeynebim
Zeynebi eden de gelin
Sormaz mı hiç nedir halin
Hayırsızmış duyduk Alin
.....Dayanamaz buna yürek
.....Hasret yakar kürek kürek
Üç günlük bir yola gitti (Aşırı köyüne gitti)
Hem özledi hem özletti
Yedi sene sabır etti
.....Dayanamaz buna yürek
.....Hasret yakar kürek kürek
Dilinde bir türküsü var
Zeynebin de öyküsü var
Gün ortası uykusu var
.....Dayanamaz buna yürek
.....Hasret yakar kürek kürek
Ana baba gardaşları
Akar gider gözyaşları
Kız vermeyin Köy Aşırı
.....Dayanamaz buna yürek
.....Hasret yakar kürek kürek
& Aşık Alemi &
~~~~~~~~Hikayesi
Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar
Bu öykü Malkara köylerinden alınmış olup belli bir kişinin dilinden yazıya geçirilmiş değildir. Çevrede herkes tarafından bilinen bir öyküdür. Söylentiye göre, çok eskiden köyün birinde Zeynep isimli çok güzel bir kız vardır. Onaltıya yeni bastığında Zeynep'i köylerindeki bir düğünde aşırı (yabancı) köylerden gelen Ali isimli bir genç görür. Ali Zeynep'i çok beğenir ve köyüne döndüğünde kızın babasına hemen görücü gönderir. Zeynep'i Ali'ye verirler. Kısa bir zaman sonra düğünleri olur. Ali, Zeynep'i alıp aşırı köyüne götürür.
Zeynep'in gelin gittiği köy ile kendi köyü arası üç gün üç gece çeker. Bu kadar uzak olduğundan dolayı Zeynep, anasını babasını ve kardeşlerini tam yedi yıl göremez. Bu özlem Zeynep'in yüreğinde her gün biraz daha büyüyerek dayanılmaz bir hal alır. Köyün büyük bir tepesinde bulunan evinin bahçesine çıkarak kendi köyüne doğru dönüp için için kendi yaktığı türküyü mırıldanır ve gözleri uzaklarda sıla özlemini gidermeye çalışırmış.
Oysa kocası, Zeynep'in bu özlemine pek aldırış etmez. Kaldı ki eski sevgisi de pek kalmadığından kendini fazlaca horlamaya, eziyet etmeye başlar. Sonunda bu özlem ve kocasının horlaması Zeynep'i yataklara düşürür.
Gün geçtikçe hastalığı artan Zeynep'in düzelmesi için, köyden gelip gidenler de anasının babasının çağrılmasını salık verirler. Başka çare kalmadığını anlayan Zeynep'in kocası da anasına babasına haber vermeye gider. Altı gün altı gecelik bir yolculuktan sonra bir akşam üstü Zeynep'in anası babası köye gelirler, Zeynep'i yatakta bulurlar. Perişan bir halde Zeynep hala türküsünü mırıldanmaktadır. Aynı türküyü anasına babasına da söylemeye başlar. Çevresindeki bütün köy kadınları duygulanıp göz yaşı dökerler. Annesi fenalıklar geçirir ve bayılır.
Zeynep hasretini giderir, giderir ama artık çok geç kalınmıştır. Bir daha onmaz, sonu ölümle biter. Herkes Zeynep için göz yaşı döker. İşte o gün bu gündür bu türkü ayrılığın türküsü olarak söylenip durur.
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim
Babamın bir atı olsa binse de gelse
Annemin yelkeni olsa uçsa da gelse
Kardeşlerim yolları bilse de gelse
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim
-
Bilal SiliKayıt Tarihi : 16.8.2009 11:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiirinizi yüreğime yazdım, hiç çıkartmayacağım.. bu sabah hem mutlu oldum, hem hüzünlendim bu şiiriizle.. kalem tutan elleriniz elem, keder görmesin..
Selam ve Kalbi Dua ile. Kalın Üstadım.........
TÜM YORUMLAR (33)