Düşlerimin peşinde buz mavisi bir hüzün
Fecrin alevlerine değse bile dondurur
Kasvetli gecelerin saklısında gündüzün
Belki de kıyameti bekleyen bir son durur
Düşlerimin peşinde buz mavisi bir hüzün
Tepelere kar düşer yamacına çığ neden
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Yılmaz Hocam!
Bizim oralarda, olağan üstü güzel ve yaratıcı olan şeylere yine döktürmüşsünüz derler.
Sizin Şairliğiniz olağanüstü ve eserlerinizi de döktürüyorsunuz.
Her şey gönlünüzce olsun.
Saygılarımla.
Kaleminizi tanımakla onur duydum...Tebrik takdir ve teşekkürle. Saygılar.
Duygu yüklü, özenli...
Güzel şiirinizi beğeniyle okudum
kaleminize yüreğinize sağlık.
Tebrik ediyorum.
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Şiirin altyapısını oluşturan duygulu hikâyesi kadar şiirde yer bulan şairin duygusu da mısralarda meczolmuş. Her ne kadar Saba Melikesi olarak hikâye edilse de, şairin kendisinin mısralara sinmiş benliği ve güzel ifade ettiği duygu yükü ile yerli yerine oturmuş imgeler asıl hikâyeyi unutturuyor.
Ustaca kaleme alınmış olan bu güzel ve çekici şiiriniz okuyana büyük haz verirken, sürükleyici ve merak uyandırıcı özelliğini sonuna kadar devam ettiriyor. Bu da zannederim mısralarda şairin kendi sesini bulmamızdan kaynaklanıyor olmalı.
Bunun yanında halk anlatısıyla bütünleşmesi ve şiire altyapı oluşturulması da takdire şayan bir özellik gösteriyor.
Tebrikler şair, yüreğin dert görmesin ve sonuna kadar kaleminizden harf harf dökülen mısralar hiç eksik olmasın.
Selam sevgi ve saygı ile...
Sadık Softa
"Hayalimdeki göl peri böyle değildi"
Gene de zarif bir hüzündü göldeki kuğuya kalan
Özenli dilinize duyarlı gönlünüze sağlık.
Sayın İrfan YILMAZ Beyefendi,
İtinayla çalışılmış, duygular mısralara yansımış, kıymetinden kaybolmasın dercesine ifadeler kağıda akmış, bir o kadar da içten olmuş. Kaleminize sağlık.Tebrik ederim...
“Zernişan'
Bir şiir okudum... İsmi kadar özel, ummanlar kadar
derin.. Kılıç gibi keskin/kıvrak! Altın gibi işlenmiş kelimeler, mısralar! ..
Hayalleri zorlayan bu şiir üzerinde konuşmak; beni aşar şüphesiz lâkin isabetsiz de olsa;
birkaç cümle bırakmak esterim; şairin affına sığınarak...
Şiirin her bir mısrası; özenle ele alınıp ince bir tahlil gerektirecek derinliğe sahip olduğu gibi farklı yorumlara da açık...
Şair, bir efsâne üzerinden kendi efsanesini anlatmakta, belki de...Derin ve özel bir hikâye işlenmekte.. Çok enteresan kesitler! Gerçekte yaşanamayacak kadar baş döndürücü ve gerçeğe sığamayacak kadar özel! Standart çerçevenin dışında bir olay!.Şair; Belkıs Efsanesiyle özdeşleştirdiği hikâyenin içinde buluyor kendini!
Duyguların çok güçlü vurgulandığı inanılmaz hadiselerin nakış-nakış işlendiği; büyülü atmosferin kuşattığı bu olağanüstü sevdaya paralel sıkıntılar! Dertler.. Alevi donduracak kadar içini titreten, buz kesen düşünceler... Kıyamet kopartacak kadar dehşet korkular... Küçücük bir hata; bu efsaneyi kökünden yıkabilir endişesi..Öyle bir bıçak sırtı.. Öyle bir ince çizgi ki; ipte yürümek gibi dikkat ve denge gerektiren bir durum...
İnsan olup-ta hata yapmamak; eşyanın tabiatına aykırı düşer. Ne kadar sabırlı olursanız olun, an gelir öfkenize yenik düşersiniz 'Keskin Sirke Kabına zarar Verir' Öfke çoğu zaman ağır bedel/bedeller ödetir! Nitekim kahramanımız da, DÜSERÇ gibi hata yapmış olacak ki; O'nun kaderini yaşamış...
“Belkıs'ın annesinin bizdeki tecellisi
Kuş olup uçan peri efsanesi okunan
Niçin ayrılık bana gelirken ecellisi
İki eyerli Bey'in yüreğine dokun'an
Belkıs efsanesinin bizdeki tecellisi”
Ne yazık ki giden geri gelmiyor, ne zamanı geriye sarabilirsiniz; ne de pişmanlıklarınızı geri alabilirsiniz...
Kuş uçmuştur bir kere... Ondan geriye kalan, hatıralar - anılar... Az veya çok, hatırladığımız kadardır yaşadıklarımız.
Bu konuda şair çok şey hatırlıyor, yaşananlar gün gibi ayan... Acılar da bizim sevinçler de tıpkı iki bedende tek can gibi, ayrılamaz...
Hatalarımızı-günahlarımızı sahiplenmekle birlikte; hayat çizgimizde mümkün mertebe zikzaklar oluşturmamak adına gayret sarf ederiz zira mutluluklar nedenli büyük olursa olsun, nedenli uçurursa uçursun; ikilemde, kanatır yüreği gül dikeni...
Şair; hadiseyi gerçek olarak değil de hayalmiş gibi anlatıyor; tutkusunu sevdasını lâkin hayallere bu denli ruh katamazsınız; şüphesiz ki sınırsız hayaller kurabilirsiniz fakat bu denli hakiki olabilir mi? Kim bilir belki...
Şair; Belkıs Efsanesinin kendilerinde tecelli ettiğini sitemli bir şekilde vurgulamakta... Yakut Saray.. Artık hiçbir şeyin önemi yok, bomboş her şey' derken; ayrılığın, ölümden beter olduğu vurgusu yapılmakta... Bu derdin, bu hicranın ateşi diner mi;? Her şey seni hatırlatırken, demek istiyor şair... Seni hatırlamanın diyeti vardır, öderim.. Ödetir içimdeki yanardağ...
Şair öyle bir tarif ediyor ki duygularını o sözlerin üzerinde konuşmak, laf söylemek ürkütür insanı; şiirin asaletine, derinliğine halel getirmesinden korkarsın...
Her akşam hasretini- yangınını, derdini- kederini karıp yüklüyor rüzgarın kollarına..
Henüz gün ışımadan bir telaş bir heyecan titretir bedenini; gelecek mi acaba, Perisinden bir cevap...
Bu özel hikâye, hayal veya gerçek her ne olursa olsun fark etmez mühim olan Öz’de hissedilip bu denli 'canlı' yaşanmasıdır...//
Sn. İrfan Yılmaz'a bu müthiş şiir için teşekkürler saygılar...
Metanet Yazıcı
Tek kelimeyle harika bir şiir. Şiirin kendine has bir dili olduğunu hemen görüyoruz. Teknikte de kolaya kaçılmamış. Özenerek yazılmış, bu şiire verilen emek göz ardı edilemez.
duygulu ve içli...büyük beğeniyle okudum sayın hocam sonsuz saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 178 tane yorum bulunmakta