Göçtün bu diyarlardan atam
Vatanın, halk birliğinin ehemmiyetini bilerek
Öncüsü oldun inkılaplarınla feleğin
Nice şehitlerimizle, gazilerimizle oldunuz emektar
Bağımlı olmamak için dış devletlere
Aşk, ardı sıra hayat bulan süpernovalar
Hem de çok daha uzun yaşayan karadeliklerin siyahı olabilirsin
Aşk, başkalarının gözlerindeki yıldızlarda dağlanmak değil midir?
Aşk, aşkında kaybolup yeniden kendini bulmak değil midir?
Gözlerini gözlerime dağlayan
Yüreğimde hiç sönmeyen bir Prometheus
Şemsiye bile işlemeyen
Zaman mekan tanımayan aşkım
Eylersin bana sessiz kalalım diye
Nice doğuşlar ve batışlar
Yeşersin filizler ufukta
Tanlar raks etsin sevimize
Sabah ve akşam yıldızı gibi bitimsiz
Bir ömürden öte olsun aşkımız...
Bir sen bir de zaman geçti benden
Sonbahar dökerken yapraklarını
Kadehimde son kez ateşin
Anılarda prangaya vurulmuş bir güneş
Gölgeler ötekilerini
Tufandan bir sağınağın ortasında
Hiç sönmeyecekcesine devim devim korlanırken
Olmuştu tek yarim gece
Benliğin o amansız patikalarında ilerleyedururken
Derinliğimdeki yalım mürşitim
Her yerde bir sınır
Her yerde duvar, kapı, çatı, pencere
Kimi duvarlar Berlin, kimi duvarlar ağlama
Kimi duvarlar akılsızlığın gaddarlığına sığınmış
Kimi duvarlar erdemi men etmiş
Merih çöllerinde bedeviyim
Ummanda kaybolmuş
Kendimi ararım
Seyyare seyyare dolaşır
Çıkmazlardan yeni mahreçlere
Kim bilir kaç kez doğup öldüm
Gözlerinde, soluğunda
Kim bilir kaç kez vardım, kayboldum
Varlığında yokluğunda
Kim bilir kaç kez tattım toprak kadar odunsu tütsü alevini
Rüzgara maruz titrek mum ışığı kadar cılız
Tsunamilerin vurduğu şehirler kadar virane
Depremlerin yıktığı hayatlar kadar amansız
Toprak kaymaları ve çığlar kadar şiddetli
Yanardağın patlayışı kadar bunaltan
Gök taşının seni hedeflemesi kadar talihsiz olsa bile yolun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!