afyon içerken firari kelebek
ürkek gölgelerini yaralar
çilesiz geberişlerindendir
ruhsuz canlaryn gidişi
kalmışız bir başımıza
ki başımız bozuk düzen yaftaları
yurtsuz vurgunluklar
aldanmayan gece pelikanları
polis rüşvetleri
siren sesleri ile evimize dalar
aşk odamızı kırar baykuş çıldırışları
ellerimizde musab sapanları yok
ömer adaletine ekmek kırıntısıyla
ali kapısına un çuvalıyla gitmek
ki zevksiz menevişi sarmışlar koğuşa
hoş geldin ey mercidabık ovası
hoş geldin ey ridaniye çıkmazı
hoş geldin zemheride sövülmeye
içine tükürün şu kuyunun
yusufu boğun ve gidin yakuptan
züleyhaya şehvet ile bakmadan
rüyalarda asılmadan gidin
hoş gelmemişliğinizi hissederek
doyumsuzluk açlığına düşerek
kesilmiş ellerinizi alın
ayaklarınıza kan damlaları
beyninize yusufçuk kuşları
doluşun beygirinize ve gidin
aşk odamı sel basmışken
sevgilim gö? üs kanlaryny emzirirken
çocuğumun beşiğinde akrep varken
yusuf kuyumu terk edin
hiç hoş gelmediniz belki de
boş geldiniz zemheriye...
şarap gibi değildir karım
yıllandıkça güzelleşmez
göğsünde kan var ve yanıktır uçları
hırıltısının yeşilliğiniçaldılırıyorum
o yüzden bakmayın
zemheride isyan ve korku
sövmek bahane
sevmek bahçehane
bahçıvan ben ve rüzgar olan sen
ey yusuf kısrağının döl yatağı
seni götür ve gidin
başımda hovardalık ayetleri -sözleri- çınlamasın...
Kayıt Tarihi : 1.5.2007 22:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!