Bir nazar ettim, bu gün “zilzal’e”,
O büyük depremi, tahattur ettim.
Sığmıyor akla, o son zelzele,
Korkudan ürperip, der -hatır ettim.
Ben her gün yaşarım, bende depremi,
İçerim gamlardan, çıldırtan semi,
Anafor üstünde, çırpınır gemi,
Demiri sahilsiz, deryaya attım.
Çatarlar faylara, boldur velvele,
Fail’i inkârda, çoğu el ele,
Bu işi furkandan, dinleyin hele,
Okudum öğrendim, Allah’mış baktım.
Fail-i muhtarı, almazlar kale,
Bir sürü zırvalar, söylemdir dile.
Magmalar ve faylar kırılır hale,
Ben böyle mantığı; dipsize attım.
Failsiz fiil’i, alırmı akıl?
Tarihte görmedim, hiç böyle nakil.
fikirin sahibi; sözünden sakil,
Saçmayı yalanı, girdap’a attım.
En büyük zelzele, inançta olmuş,
Sanmayın imanın, zerresi kalmış.
İblisler şuuru, kökünden almış,
Ben böyle şirklerden, alerji kaptım.
Sahibi yokmuymuş, koca cihanın?
Hancısı olmazmı, böyle bir hanın?
görmezmi tezat’ı, dostum izanın?
İzansız dostları, düşmana sattım.
senmisin nizamı, âleme koyan?
Sadece bizmiyiz, yasaya uyan?
Uykunda konuşma, sabahtır uyan!
Rüyanı şeytanın, peşine taktım.
İlimin adını, koydunuz bilim,
Bu unvan elbette, ilime zulüm.
Edebi bozmaya yanaşmaz dilim,
Yanlışı sapmayı, iblise sattım.
Sarsılır örflerim, mazim yıkılır,
Lisanlar bozulur, kültür yakılır.
Dilime ilime, hile katılır,
Sanmayın kulağın, üstüne yattım.
Depremler ahlakı, viran eyliyor,
Dinini unutan, bir bak neyliyor?
İnkârlı isyanlı masal söylüyor,
Hepsini zombi’ler, cebine attım.
Depremler her dalda, sürüp gidiyor,
Zelzele bin kolda, yıkım ediyor.
Yaratan azana, ihtar ediyor,
Sanmayın, bir görüş ortaya attım.
Birçok surede, söylüyor cebbar;
Şiddetle ikazlar, yapıyor kahhar.
Cehennem-i suğradan, sık sık haber var,
Kuran’i gerçeği, şiire kattım.
“zilzal”’ı bilmeyen, yaşar depremi,
Çatlamış gövdesi, su alır gemi.
Aramaz necat’ı, gaflette cemi,
Kurtuluş için, bir simit attım.
Evimde köyümde, şehirde deprem,
Beldemde bölgemde, kahirde deprem.
İlkemi çiğnerler yıkımda ülkem,
Yanıyor ciğerim çok feryat ettim.
Uyulmaz kelama, selam kalmadı,
Manasız sözlerden, selam olmadı.
Dualar terktedir, bilen olmadı,
kabemi yıktılar, ağıt’a yattım.
Hızla gidilir, büyük “ zilzal”’e,
Kırılan gönüller, yapar velvele.
Manada davada, daim, zelzele,
Külli necat için, hep figan ettim.
Hürmetti sevgiydi, sağlam direkler,
Salâttı takvaydı, salda kürekler,
Bunların tümünü, bilmez yürekler,
Yüzmüyor gemiler, ufku kaybettim.
Yalnızca ölüye, okunur cüzler,
Sayıyla avunur, gelinler kızlar,
Manadan ve nurdan mahrumdur yüzler,
Kaybettim dinimi, rabbim ben bittim.
Ayete hadise, atın nazarı!
Açılsın gözlere, mana pazarı.
Bol koyun, niyaza, ahu fi’zar’ı,
Kurtulsun istikbal, nur olsun atim.
Kayıt Tarihi : 14.3.2007 13:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cihat Şahin](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/14/zelzele-9.jpg)
Salâttı takvaydı, salda kürekler,
Bunların tümünü, bilmez yürekler,
Yüzmüyor gemiler, ufku kaybettim.
aslında her bir kıta birbirinden çekiçi güzel İmanınız Daim, kaleminiz kavi olsun İhlasla kalın.
TÜM YORUMLAR (1)