Küçük bir çırpıntıydı
Yüreğimi yüreğinden söküp giden
Ve dalgaların pervasızlığında köpüklenen
Tamamlayamadığım sözcüklerdi
Beni umut bahçemden sürgün eden
Sonbahar hüznüyle nasıl sürgünse yeşil
Gökyüzüne gömdüm umutlarımı
Her yağmur yağışında toprağın yenilenişi gibi
Tekrar yenilensin diye yaşama sevincim
Senin gözlerini çizdim yıldızlara
Umutsuz gecelerimi,ıssız odamı aydınlatsın diye
Sevebilme umudumu toprağa gömdüm
Yaşamayı biribirine karıştırır olduk
Artık masallarla hikayemizin ayırdına varamıyoruz
Yaşarken düşünmez
Severken söylemez olduk
Karşıda sevda can çekişirken
Hissetmez olduk
Kimden, neden, ne zaman ayrıldığını bilmeden
İçinde doğan,
Ağır ağır ilerleyen bir sızı, bir derin hıçkırık
Ayrılık
Öyle bir kopuş, öyle bir bağlanma,
Ayrılık,
Yüreğimin sayfalarından kopan satırlardı çocukluğum
Sen vardın orda, ailem vardı
Sana karşı duyduğum belli belirsiz sevgi vardı
Ümit dünyamın inşaatıydı o dönem
Yüreğimin labirent sitesinin en güzel dairesinde ikamet ederdiniz
Yüreğime ağır gelmezdi bunlar
Yağmurun yağması bile seni hatırlatır oldu
Hayatta her şeyin boş olduğunu anlamam
Çok uzun sürdü ama yine de
Devam ediyorum sensizliğe
Artık anlamaya çalışıyorum
Sen benim yıldız yörüngemde
Ne zamandır dokunamıyorum bu satırlara
Sevdiklerim
Bir sevdiğim, bir söz,
Yıkıyor hayal şehrimi
Ben biliyorum çoğu zaman fazla büyütüyorum beklentilerimi,
Kırık dökük ve ağlamaklı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!