Bir köy öğretmeniydi Zeliha
Kuş uçmaz
Kervan geçmez
Kurak gönüllerin rüyası
Ha çıktı
Ha çıkacak derken
Ona vurmuştu
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
DUYARLI YÜREĞİ KUTLARIM
Günün anlamına uygun çok güzel bir şiir. ,
Hele sunumu çok şık bir çiçek demeti gibi...
Kutluyorum sayın Ayşe Ceyhan...
Tüm öğretmenlere hediye olmuş...kalemin daim olsun yüreğine sağlık.
tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun. tebrikler duyarlı yürek.
SAYGI DEĞER, AYŞE CEYHAN HANFENDİ, ZAT-I ALİNİZİN İYİ DİLEKLERİNE KATILMAMAK MÜMKÜN MÜ?, ÇOK SAĞOLASINIZ EFENDİM, BU İNCE DÜŞÜNMENİZDEN DOLAYI TEŞEKKÜRLERİMİ, ZAT-I ALİNİZE SUNMAYI BİR BORÇ BİLİRİM. HAYAT BOYU SAĞLIKLI GÜNLER GEÇİRMENİZİ DİLERKEN, BAŞARILARINIZIN DEVAMINI NİYAZ EDERİM. SAYGI VE SEVGİLERİMLE EFENDİM.
TEBRİKLER, ZELİHA ADLI ŞİİRİNİZ ÇOK HARİKAYDI
öyle güzelki şiire hangi yönünden bakarsanız bakın fedakarlık görüyor hissediyorsunuz elleri bıkmadan öpülesi öğretmenlerimiz bana birde çalıkuşu romanını hatırlattı hepimizin okuduğu.....teşekkürler ayşe ceyhan paylaşımınıza...
..evet tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun.....
Giydi sabır kaftanını sımsıcak
Okşadı güneş gözlü
Minik nur simaları…
Sundu heybesindekileri
Kucak kucak
Yürüyordu
Kadife tene bürünmüş
Çelik adımlar
Yürüyordu
Dev gibi umutları taşıyan
Yürüyordu
Yılmadan…
Yılmadan…
Ayşe Ceyhan
ayşe hanım;
vatan sathında görev yapan ve emekli olan tüm fedakar öğretmenlermizin öğretmenler gününü kutlar,hayat boyu başarı mutluklar dilerim..
öğretmenlerin değerini anlatam saygın kaleminizi yürekten neden kutlarım..tam puan 10 ..
akçaydan selam ve saygılarımla.
ibrahim yılmaz
Filizler getirdik diyordu analar
Mahzun bakışlarıyla
Senin yüreğin sulak
Ek bunları uçsuz bucaksız
Gönül tarlana
Besle, büyüt engin dağarcığınla
Çürütmeden, incitmeden, ezmeden
Boy boy kök salsınlar yurduma
evet öğretmenlerimize hep filizler verilir.Değerli öğretmenlerimiz de o filizleri eğitip,büyütüp emekle,sabırla bire ulu çınar haline getirirler.
Kutluyorum kaleminizi ve sizin nezdinizde de haklarını hiç bir zaman ödeyemiyeceğimiz öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.
Sevgiyle kalın
Duygu ve duyarlılık yüklü dizeler çok çok güzeldi, kutlarım Ayşe Hanım, sevgi ve saygılarımla esen kalın!(10on+ant)
KÖY ÖĞRETMENİ( Şiirsel Öykü)
Köyler niye çekicidir, bilirmisiniz?
Tek katlı, çatılı çatısız,
Kerpiç, çamur badanalı evleri
İnce uzun minaresiyle,
Doğanın kucağıdır onların yeri...
Kimi düz ovada kıraçta,
Kimi ormanın koynunda
Kimisi de dağların yamaçlarında...
Adil midir değil midir?
Bunun günahı sevabı,
Oraları kuran atalarında...
Böylesi bir çeşitlilik içinde,
Bıyıklarımın yeni terlediği bir yaşta
Çıktım en uç irtifada,
Öğretmen olarak bir dağa...
Benim köyümdü artık burası;
Camii’si vardı ama minaresi yoktu
Okulu vardı ama beş sınıf bir arada,
Camii’nin bitişiğinde bir oda...
Kara tahta düşmüş yere yanlamasına...
Bir küçük penceresi var,
Dört bir yanı kâğıt kaplama...
Onarmaya çalıştım yok para
Sonunda, bu işi,
Yapmak düştü bana...
Buldum ödünç, bir çekiç, çokça çivi
Ve kırık, büyücek bir cam...
Birde iri kıyım bir öğrenci...
Onardıkça okulu, alıştı elim
V e hızımı alamadım;
Yaptım okulun önüne bir metrelik,
Bir de minare kerpiçten...
Sıra geldi okula öğrenci bulmaya
Kayıtı açarım ama
Öğrencileri, toplayamam bir araya...
“Nerede bu çocuklar muhtar” derim.
Ama muhtar, “Onlar dağda” der
“İndir onları dağdan muhtar” derim.
“Koley değel örtmen,
Dağdan indirmek onları” der
“Eee n’olacak peki şimdi” derim.
“Kısmetinde ne varsa okutacan onları” der.
Çıkar sinirim tepeme;
“Yok, muhtar, sen indireceksin,
Dağdan düze çocukları...”derim ona
“Olmaz örtmen aç kalır davar,
Olmazsa çocuklar” der bana
“Ya sen olmazsan n’olur muhtar?”
“Yine olmaz örtmen”der
“Olur muhtar olur,
gelir jandarma alır seni,
Bak nasıl olur”derim ona
“Örtmen bey yapma”der
“Seç hangisini seçersen muhtar!”
Bakar ki, bu iş zor,
Çarıklı erkânı harp edasıyla,
“Ne demek örtmen bey,
İner çocuklar dağdan,
Tabii ki, gelirler okula...” derken gülümser
“Ha şöyle muhtar,
İmana gel böyle işte!”derim ona
“Sağol örtmen bey, görevimiz” der bana
Çocuklar iner dağdan düze...
Kiminin eline kaval,
Kimini sırtında kepenek,
Suratlarını basmış bir benek
Eylül oldu,
Otuz oldu okulun mevcudu
Tuttum çanın kulpunu
Sıra olduk,
Camii’nin toprak avlusunda
Ve girdik;
İçi gıcırtılı sıra dolu,
Camii’nin bitişiğindeki odaya...
Ben, kırık dökük bir masada ayakta
Çocuklar, üçer beşer sıralarda oturmakta...
Hem müdür, hem de öğretmendim okulda
Ve KÖYÜN ÖRTMENİ ydim artık,
Bir başıma köyün orta yeri meydanda...
ERGİN BİNGÖL
11 / EKİM / 2006
İSTANBUL
tebrikler
Bu şiir ile ilgili 129 tane yorum bulunmakta